beyaz yalanlar
Bahaneler üretmeliyim, beyaz yalanlar
Bende olduğu halde, senden istemeliyim kalemi Saati sormalıyım sana, kolumdaki saati gizleyerek Beş dakika beraber yürüyebilelim diye, beklemeliyim saatlerce köşede Her gün ama her gün bir şeyler bulmalıyım Bu film nasıldı, bu şarkı güzel mi, bu şiir çok hoş Sormalıyım sana; dudaklarından çıkan sözleri, kalbimle dinlemeliyim Gülmeliyim senin güldüğün şeylere, hiç beğenmesem de Yağmurlu havalarda şemsiyeni benimle paylaşman için Küçük çocuk edasıyla bakmalıyım sana masum masum Adını kazıdığım ağacın altında şiirler yazmalıyım sana acemice Her şeyi her şeyi seninle özdeştirmeliyim mesela ; Kırmızıyı senin şapkanın rengi olduğu için Maviyi gözlerinin rengi olduğu için sevmeliyim üzerinde fener yazan atkıları seni hatırlattığı için sevmeliyim Beraber içtiğimiz bir bardak çaydan sonra çayı ayrı bir sevmeliyim Bütün ağaç isimlerini sevmeliyim çınar, meşe, kavak..ve Tuğba Yarınlarımı seninle süslemeliyim; küçük bir ev, bir iş… ve sen Baş köşeye oturtturmalıyım seni, tabiri caizse gönül sarayıma Gerisi sana kalmış ister kalk git ister benimle otur sana ait yerde, baş köşede Kalkıp gelebilirim gecenin bir saati, buz gibi bir havada yalın ayak Pencerene bakabilirim, kaldırımda ki taşları sayabilirim tek tek Sonra yine yalın ayak koşabilirim boş caddelerde sarhoş gibi bağırarak; “Hey sen güzel kız bu aklı eksik çocuk seni seviyor “ -Yelkovan- |