Israrsız bir sebeple Geldiğinde ölüm İlk suskunluk icraatı başlatdığında Göğün steplerine doğru Kan tutar kelimeleri Aktığında dil Yer yüzü faniliğini belletir Yüzyüze geldiğinde Refik i alanın soluğu Buz renginde hissedilir
Dil kınına çekilir Göz ferini söner Sukutu dinler kulak Günahın kelimeleri susar Ecrini sıralanır sonkez kalp Akıl son hız çarptığı çelikten duvarın Önünde bir yığındır artık Eti kemiği birbirine girmiş Ve kokuşmuş bir leş gibi Esritir kendini
Derin gömülü sırlar Fırlar en tepeye Kayıtsız değildir zerre iyilik Ve unutulmuşu yoktur tek bir zerre i kemliğin Kururulmuş et yiyen kadından olma da Dişinin tırnağının bedelini alır Her dem güneşin yukarısında duran Dünün artığıda
Ölmek ısrarsız bir sebeple Gelip geçerken Suyun ömrü kadar çok olup akmayı diler Bir baharın sıfatıyla gencleşip duran adam Ve uzayıp giden bir ırmağın Dinlencesi gibi birikirken ömrünü Ölmeyi tasavvur ediyormuş gibi Yaşar hala inadına
Sonrası sırası gelenin en gerçek süprizi Malum bir manzarayı peydahlar
Heyhat; Aklı selim koşuşturmaları olmayan zamandır hayat Ve aslında çok konuşulan bir bilinmezliktir ölüm
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Say ki Öldün şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Say ki Öldün şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
... bir daha mı okusam
... evet evet bir daha :))
... güzel şeyler var pek başa düşmedim :))
... ama keyf verdiği belli şiirin !...
... devamı var yorumumun ona göre !...