AŞK VE ÇİLELER
Monna Rosa siyah güller, ak güller;
Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister; Ah, senin yüzünden kana batacak, Monna Rosa, siyah güller; ak güller! Ulur aya karşı kirli çakallar, Bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa. Monna Rosa, bu gün bende bir hal var, Yağmur iğri iğri düşer toprağa, Ulur aya karşı kirli çakallar. Zeytin ağacının karanlığıdır Elindeki elma ile başlayan... Bir yakut yüzükte aydınlanan sır, Sıcak ve minnacık yüzündeki kan, Zeytin ağacının karanlığıdır. Zambaklar en ıssız yerlerde açar, Ve vardır her vahşi çiçekte gurur. Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, Işıksız ruhumu sallar da durur, Zambaklar en ıssız yerlerde açar. Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi... Ellerinden belli olur bir kadın. Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ellerin ve parmakların. Açma pencereni, perdeleri çek: Monna Rosa seni görmemeliyim. Bir bakışın ölmeme için yetecek; Anla Monna Rosa, ben öteliyim... Açma pencereni, perdeleri çek. Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna; Saat on ikidir, söndü lambalar. Uyu da turnalar gelsin rüyana, Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar; Zaman çabuk çabuk geçiyor Monna. Akşamları gelir incir kuşları, Konarlar bahçemin incirlerine; Kiminin rengi ak, kiminin sarı. Ah, beni vursalar bir kuş yerine! Akşamları gelir incir kuşları... Ki ben Monna Rosa, bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında. Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar... Su kenarında Ki ben, Monna Rosa, bulurum seni. Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa: Henüz dinlemedin benden türküler. Benim aşkım uymaz öyle her saza, En güzel şarıkıy bir kurşun söyler... Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa. Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Birgün gözlerimin ta içine bak; Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak. Artık inan bana muhacir kızı, Dinle ve kabul et itirafımı. Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı, Artık inan bana muhacir kızı. Altın bilezikler, o korkulu ten, Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne; Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen, Bir tüy ki, kapalı geceye, güne; Altın bilezikler, o karkulu ten! Monna Rosa siyah güller, ak güller, Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister; Ah, senin yüzünden kana batacak, Monna Rosa, siyah güller, ak güller! |