Dost Gibi!
Övmeyesin sakın beni zira övgün sövgü gibi
Vermesin Allah düşmana bile dostu senin gibi Çıkarırsın yukarıya âdeta asansör gibi Bırakırsın birdenbire boşluğa ağır yük gibi İlgin, sevgin ille saygın tıpkı eriyen buz gibi Üstelik her dem sunardın sanki kırk yıllık dost gibi Yitti özün aşağılık duygusuyla buhar gibi Var her yerde ahkâm kesen kıt aklıyla senin gibi Seni sana karşın hâlâ severim mecburmuş gibi Sonsuza dek böyle sürmez ki bilirim adım gibi Bilemez kimse her şeyi bildiğini sanır gibi Baksa arada aynaya gördüğünü tanır gibi Hiç fark etmez yaşın başın öğrenmede sorun gibi Öğrenmek sonsuz bir süreç lâkin hevesin yok gibi Israr edersin yanlışta sanki kaynak yokmuş gibi Yanlışların burgacında boğulursun sarhoş gibi Güzellik, incelik, etik değerler ucuzmuş gibi Rol yapmansa bir başka hâl kendinden eminmiş gibi Laf salatasında usta yok üstüne senin gibi Doyurmaz ki lafügüzaf bunu bilmeyen yok gibi Saksağansın dam üstünde sanki kazma bekler gibi Tanısan biraz kendini derde düçar olmuş gibi Çokbilmişlik başa bela salınan bir kılıç gibi Keskindir kalem kılıçtan hâlin acınacak gibi Zarardır küpüne keskin sirke dilin yakar gibi Nev’i şahsına münhasır tavırların çılgın gibi Çıkarına köle olan nemalanmak ister gibi Fırsat kollar başkasının gölgesinde tüner gibi Bahsetme sakın dostluktan kuzu postunda kurt gibi Cafcaflı laflara sanki susamışsın kanmaz gibi Kimsin nesin hiç fark etmez unut beni rüya gibi Fazla değer verdim sana eşin menendin yok gibi 26.11.2011 |
Selam ve saygılarımla.