Dün ne çoktum - bugün, o kadar çocuk.
bazen çok fazla çocuğum,
beş çocuk. ellerimi saydığımda, on. on yaşımda kalmak isterdim, o zamanı hatırlamıyor olsam da, isterdim. ... çocukluk mu ediyorum şimdi ben ? olsun efendim, dün ne çoktum – bugün, o kadar çocuk. küçük kibriti ben çekmiştim. vasat-i ama, kırk çöp, hala şansımın olduğunu düşünsem de, zaman kahramanlarını hep öldürür, unutkanlıklar hep aynı hikaye ile başlar. bütün aynalar, yanaşmadır, acıyı herkes gözlerinden okuyabilir. sanırım yağmur, içimizdeki göle çekilmektir. nede olsa, cebimizde taşımıyoruz duasını. yediğim tırnaklar, en sevdiğim romandan kaçmışlardı, bir elim, ispanyol klasiğiydi, bir diğeri, su topluyordu, taşımak, el çabukluğu, ellerimi çocuk tut! nefesimi, sesime iliklemiştim bir defasında, frekansım sol şeritte ilerliyordu, her şey çok uzaktı. mesela, yüzüm, bir deniz anasının, evlat acısı. çok fazla dilek tuttuk, sonra baktık kayacak yıldızımız kalmamış, gökyüzünden vazgeçtik. en çok haziran sevdi beni, geri kalanı ; sırtı yokuş mevsimlerin döktüğü takvim yaprakları. İsmet BAYGIN. |
zaman kahramanlarını hep öldürür,
tebrikler