BAĞRIMIZDA BİR HAİNYıllardır bağrımızda bir hain elin koru Yirmi beş defa yaktı, baskınla şafağa doğru Görünce cesareti, görünce hain zoru Geri bakmadan kaçtı Kuzey Irağa doğru. Meydanlar doldu taştı teröre lanet için Herkes Mehmet, Mehmetler hazır şahadet için Tek bayrak, tek dil, tek devlet, tek millet için Birlikte yürüyoruz yeni bir çağa doğru. Yeni, yeni kabuk tutarken gönül yaramız Çok acı yaktı bağrımızı ecelin koru Yedi onda iki güçle sarsıldı Van’ımız ‘’Sevgi apartmanı’’ kapandı toprağa doğru.. Başladı saçma, sapan etnik beyanatlar Bölücülük yapmak içinmi acı fırsatlar Mühim değildi haine enkazdaki hayatlar Çekmek istiyordu milleti tuzağa doğru Unutup depremle şehitlerin acısını Paylaşmaya başladık depremin yarasını Büyükler maldan, küçükler harçlık parasını Gönderme yarışında kalktık ayağa doğru İnanamadık uzun sure gördüğümüze Soğuk su serpti acıyla kavrulmuş gönlümüze- Azra bebek tam anlamıyla bir mucize Şükürlerle gönderildi kundağa doğru Sırtında ölünün sıcaklığı, soğukluğu Dost yapmış mevtayı, korkunun çokluğu Yine bulunca hayat denen yokluğu Yunusun bakışları şaşkın ışığa doğru Babana söylemedik, söyleyemedik Yunus, Ama babanın gönlüne çökmüştü ki kâbus Sen kendini yorma hiç, dinlen, konuşma, sus Yetiş, acilen git hayata, sağlığa doğru. ‘’Polise, askere atılan taşlar’’ devlete Yunusun bakışları sorgudur ihanete Anlamak için gerek var’mı hiç kehanete Yedi onda iki, örgütte paniğe doğru. Farklı, farklı illerden gelmiştiler birçoğu Görev yeri değil, evleriydi artık doğu Bir yıldız, bir ay, bir güneş yapmaktı her çocuğu ‘’Yüz üç Güneş’’ gitti sonsuz karanlığa doğru Her birinin ayrı ayrı hayat hikâyesi Millete hizmetti hepsinin ortak gayesi Yedi onda iki’di ölümün çığlık sesi Seslenemediler, ses gelen çatlağa doğru Vana yardım yapmamak ayıp oldu adeta Yerler, gökler yapılan yardımla doldu adeta Yedi onda iki haini vurdu adeta Eylemleri her gün daha yalnızlığa doğru. Her fırsatta düşman tanıtılan Türk nüfusu Vana kuru verdi sevgi, kardeşlik köprüsü Paniğe düştü bunu gören hain sürüsü Bomba yüklü katırla kalktı atağa doğru Nerde olursa olsun Mehmetçik ensesinde Sıcak temasa geçildi Kazan Vadisinde. Hani cesaret, yaratıkların adisinde Parmağını uzatamadı tetiğe doğru. Nasıl yakışmış Türk bayrağı taziye evine- Su serpmiş, Yasin olmuş terörün alevine ‘Oğlum terörist’ demek zordu baba diline Yutkununca canı gelirdi gırtlağa doğru. Osmanlı tokadı sanki babanın sözleri Asla devlete düşman yapamazsın bizleri Kızarmaz, bozarmaz hainlerin yüzleri. Meğili ya kör’lüğe, ya sağırlığa doğru Çok kanlı olacaktı hainliğin gereği Olmasaydı farkında eğer ana yüreği Yıkıldı üç çocuklu bir aile direği Sağ kalanın bakışı düştü boşluğa doğru Terörden daha kötü yardımı yağmalama Safari görüntüleri geliyor aklıma Vahşi hayvan desem insana benziyor ama. Aklımı yönlendirin siz, düz mantığa doğru Yerden gelen afetle yapılar bir bir enkaz Zamanla yarışarak bir can, bir nefes için kaz Bilmem kaç kat altında yaşama şansı çok az Gönder bütün gücünü yirmi tırnağa doğru Betonarme sanılmış hep kâğıttan kuleler Menfaatimiz için zincirleme hileler Kusur bulup’ta kalem kırmıyor adliyeler Bütün deliler gülümsüyor sanığa doğru Kürtlerin ata dinidir diyorlar ‘Zerdüştlük’ Canavarlaştırmış ruhları manevi boşluk. Ne Meryem’e, nede Ahura Mazda’ya kulluk Amentü ile tek Allah’a kulluğa doğru. Barışla, Demokrasi öyle sözle olmuyor Barışla, demokrasi öyle sözle dolmuyor Barışla, demokrasi hain ruha uymuyor Barışla, demokrasi saklı batağa doğru.... Orhan Afacan |
saygılarımla