Mahkum şimdi
Duyguma kilit vurdum hislerim mahkum şimdi
Kapattım da kalbimi düşlerim mahkum şimdi Darağacın kendime elimle kuruverdim Sükuttan yorgun dudak dişlerim mahkum şimdi Bir eğreti,bir düzlem bir çıkmaz sokaktayım Hergün aynı işkence hayattan düşen payım Kıl payı yaşıyorum,ölümüme kıl payı Konuşamam kimseyle seslerim mahkum şimdi Sınırları zorluyor sinirler gerildikçe İsyan fayda vermiyor haykırış geçmez akçe Ellerim zor tutuyor fışkırmak üzre beynim Kapkara saçlarımız beyaza mahkum şimdi Uykular bana tuzak rüyalar mesaj verir Duvarlar kopya kağıt pencerepasaj verir Ne kadarda bürünsem yorganım sarsa beni Altımda çarşaf,yatak yastığım mahkum şimdi Direncim kırılıyor surda gedikler,izler Gök yüzünde sonsuzluk içimde ki dehlizler Kararan bahtım desem güneşi göremesem Yıldızlar ağlar bana ay gökte mahkum şimdi Irağa uzak kaldım başım yerde sürünür Uzaklar da sonsuzluk gökte alem görünür Bunca çileyi,derdi çektim de gam yemedim Şafaklar güne gebe karanlık mahkum şimdi Çatlasın da damarlar fışkırsın kıpkırmızı Üşütüyor yalnızlık dondurur kanımızı Sarılayım yorgana sıcacık döş diyeyim Bir incecik dokuma tenimse mahkum şimdi Dirhemi korkutuyor sarartıyor benzimi Dudaklarım uçuklar kurutuyor genzimi Deryalar bir damla su serinletmez,ıslatmaz Orman buluta kırgın gırtlağım mahkum şimdi Sözümde duramadım,söz verdim olamadım Semaya yüzüm döndüm kendimi bulamadım Kapansın artık defter sorgulama başlasın Tenimden uçmak için canım son mahkum şimdi |
şafaklar güne gebe karanlık mahkum şimdi
ışıklarınız hep var olsun.