adı 'barış'tıbir düşü bağırıyordu, çocuğun ürkek gözleri. bir güvercin kanadıydı bu düş, kirlenmiş, kirletilmiş, rengi yitip gitmiş... kanadı kırık, bembeyaz bir düş’tü. öldüresi her acıya şahitti, hüzünlü gecelere gebeydi ürpertisi cezaydı, hapisti, işkenceydi, ’kara’ yazgısı ve prangalıydı ayakları, elleri ve dili.. ve zulümdü ve ölümdü ve gözyaşıydı.. çocuğun bağırdığı... ve öylece ağladığı, durmadan... soykırıma uğramış kelimeler de, fail belli! cinayetlere uğramış tutsak gülüşler de, türküsü ya’saklanan da, masum çocuğun gözlerindeki düş’üydü.. filmi acıklıydı bu düş’ün ölü çocuklar doğuruyordu, durmadan ve umutları kürtajlarda boğduruluyordu , ötesi yara, berisi kan, kendisi acıydı... bir güvercin kanadıydı, kırıktı, yaralıydı... kirden rengi tanınmayan bir tutsaklıktı, bembeyaz... adı ’barış’tı bu düş’ün neden adıyla yaşamasın bir düşün? ve ben ’ölüm’ metrajlı bu düş’ü ’kürtçe’ seyrediyorum... ağlayarak... şahin öner/ |