YAKTIN beni BE
hangi kırılası el var elinde
hangi kör olası gözler gözünde hangi üç kuruşluk zibidi ite ulan kime sattin bu aşkı be demek ağır geldi sevmenin yükü verdiğin gülün kurudu kökü şimdi kollarında soysuzun iti ulan diri diri gömdün beni be neyini beyenmedin doğru olanın neyinden kaçtın değer bilenin hayırlı olsun sevgi cellatın ulan bir kalemde sildin beni be adın dilimde işkence şimdi bu aşkın sevginin günahı neydi demek o kalbin kalpsizi sevdi ulan yaşarken cehenneme attın beni be şimdi elimde senin eserin var bu gözümde yaş yerine kan akar ulan kitapsız bu aşka ihanetin var ulan mahşerde yalnız senden şikayetim var |
sakız gibidir lisanımız her şekle çekilebilir ama öfke böyle anlatılmamalıydı...
nacizane fikrim:)