KALAMAM HOŞCAKAL
kalamam, gidiyorum.
gidiyorum buralardan,iki damla yaş ile..! sana kederli bir yürek,birçift göz bırakıyorum, belki ben gidince silersin,iki damla yaşımı, yalan seven o gözlerin beni boğuyor,olmuyor, acılar hep acıları doğuruyor, kaç kez dar ağacına asılı kaldı umutlarım. yaprakları dökülmüş,yaşlı bir çınar gibiyim, acılar yüklemişim gidiyorum bir mechule durmadan dinlenmeden. hoşcakal sen kadersizim hoşcakal. gidiyorum çaresizce ardıma bile bakmadan..! hakikat ruhuyla çıktım yollara,yeksan ettin beni, sen artık benim için batan güneş gibisin. sardım hicran yaralarımı,fikrime zincir vurdum; bir umut çızmadın şu yüreğime, artık söylemeyeceğim, fukaralığı,yokluğu yoksulluğu, ne toprak damları,ne kapanan yolları, seni dilek tuttuğum yıldızlar yok, deli gönlüm efkarlı matemlere büründü, kendimin gurbetine, rutubetli coğrafyama dönüyorum, gidiyorum,hoşcakal. gidiyorum buralardan,yüreğimin yangını..! arkama bakmadan,talihsiz anılarımla, bedenim buz kesmiş,zaman sır perdesi , üşüyorum,sırılsıklam yalnızlığıma sarıldım, bir türkü tutturmuşum,çaresizlikten, yarına az zaman var, ay ışıkken bulmalıyım yolumu, gidiyorum, gönül gözüm ,çaresizliğim, şimdi bir enkazım,gömülmüş bir hurdayım, daha fazla duramam,can çekişen aşkım, gidiyorum, hoşcakal ben neye ağladım kimlere yandım..! sendin sigaramdaki,zehirim külüm, sinsi bakışlım,yürek yakışlım,gidiyorum neye yaradı şimdi senin yaptıkların, bu şehre sığdırmadın hüznümle bıraktın beni, geri dönülmez bir yola girdim , hoşcakal, birtanem diyemediğim; gidiyorum,bu şehirden, çıkmışım gönlünden,vakit tamam; bir papatya selamı veriyorum sana şafakla birlikte..hoşcakal, gidiyorum. hoşcakal. duyguların şairi boyabat.lı |