Ey Şehit Oğlu Şehidim
Gökten ecdadına varabildinse
Bir cana bin can katabildinse Vatan, millet, bayrak uğruna, Dim dik hudutta göğüs gerdinse Ey şehit oğlu şehidim, Zafer bil ki senindir Canından aziz bilip bu vatanı Özüne, öz katıp doğabildinse Ananın ak sütü gibi helal olsun Bu vatan,millet, bayrak üstüne Dağı döşek yapıp, taşı yastık Karış karış eşkiya peşinde Uykusuz gözlerinde yaş misali Korku nedir bilmez soylu soyun Er oğlu, er doğarsın sancak üstüne Yedi düvele meydan okuyan millettin Harbe koşar kısrak üstünde Ne top,ne cephane işler Yıkılmaz bu yürek Bin yıllık Türküz erlikte Dalgalanırız al bayrak üstüne... İlhan Koruyucu (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
Toplum insanı alınan canların, dökülen kanların niçin döküldüğünden bihaber, yeniden yaşamaya devam eder, ta ki başka bir yuva yeni bir şehit haberiyle sarsılana kadar.
Duyarlı toplum kalmadı, gitgide hainleşiyoruz, git gide sorumsuzlaşıyor, duygusuzlaşıyoruz. Olan garibanın çoçuğuna oluyor, size noluyor ki, siz zenginliğiniz zirve yapmıştır, siz bu akşam ağzınızın tadı için endişelenirsiniz, ne yesek acaba, hangi tatlıyı üstüne lop etsek. Sadece şehit haberini aldığınız gün vah vah dersiniz, bugün üzülüp yas tutarsınız, yarın altınızdaki bilmem kaçbin dolarlık arabanızla tatillere çıkarsınız. Ya da paranıza güvenip askerden kaçırdığınız oğlunuzun nişanında göbek atarsınız. Çünkü sizler sadece kendi çıkarlarını düşünen riyakarlarsınız.
Çünkü sizin evladınız askere gitmiyor
Eşiniz gece dağ başında devriye gezerken sabaha kadar çocuğunuz başında uyumadan nöbet tutan ve sağ salim gelecek mi diye ölüp ölüp dirilen siz değilsiniz.. Elbette ki bu yiğitlerin, bu can parçalarının ölmelerine neden olan sorumsuz arsız vicdansızlara hesap sormazsınız.
Gecenin kör karanlığında sizden gizli pazarlıklara rağmen ölüme giderken ardınızda kimleri bıraktığınızı düşünenler de siz değilsiniz, elbetteki duyarsız kalır, rahat uyku çekersiniz.
Siz değilsiniz ki, gece uykusunda üstünü açmasın diye defalarca uyanıp gözünün içine baka baka büyüttüğü can parçasını tabutta gören.
Şuan o 24 ev için gerçek olan budur.
Çoğunluğu gelir seviyesinin altında aile mensubu olan evlatlar teker teker gizli saklı anlaşmalar, pazarlıklar uğruna ölüyor..
Şuan hala canlar bir hiç uğruna öldürülüyorsa, ülkenin yarıdan fazlasının hain, acımasız, duyarsız ve tuzu kuru olduğundandır. Askerler ölürken, siz godamanlar misafir edildiğiniz köşklerde elinizde içki bardakları, lüks sofralarda pozlar verip, o anı ölümsüzleştiriyorsunuz Yatlarda kumsallarda yan gelip yatan güneşi bilmem nerelerine kadar çeken karılarınızın bikinili resimlerini ölümsüzleştiriyorusunuz.
Hiç arlanmanız, utanmanız da yok.
Sesimiz çıkmıyorsa, gözümüz de görmüyor değil ya, tuzunuz kuruluğundan, yüzünüzün karalığını görüyoruz...
Şehitlere sadece gariban aileler ağlıyor, sadece onlar şehit ailelerine destek oluyor, ülke insanının yarıdan fazlası zengin, dolandırıcılık, arsızlık, sahtekarlık, yaparak, devleti soyarak, tarikatlara cemaatlara karışarak hayatını garanti altına aldı. Sadece gariban ailelerinin çocukları askere gidiyor, sadece onlar ölüyor, var mı bir godamanın kapsında cenaze. zaten pkk da kancık ruhlu olduğu için garibanların çocuklarını öldürüyor, kıçları yemiyor güçlüye yaklaşmaya, işte bu kadar da adi bir mahluklardır onlar. Eşeğe gücü yetmeyen semerini vururmuş, pkk itlerinin yaptığı da bu. Anca gariban çocuklarını sırtından kalleşçe vururlar.
Teşekkürler, saygılar tüm duyarlı yüreklere...