TÜRKÜLER
Kutsal sadasıdır, üç telli sazın,
Nağmeyi nağmeye takar türküler. Mutlu gecesinde bir Elif kızın, Ellerine kına yakar türküler Tellerdeyaşarken sevdanın hası, Silinir kalplerden yılların pası, Bir âşık kelamı, hayır duası, Sanki de Mirac’a çıkar türküler Hüznün mutlulukla coştuğu yerde, Özlemin umuda koştuğu yerde, Aşkın gönüllere düştüğü yerde, Burcu burcu hasret kokar türküler Yeşil Bahar’larda, Karakışlarda, Bütün hayallerde, bütün düşlerde, Sevdayı arayan o bakışlarda, Gönülden gönüle akar türküler Gurbete gidenin sıla sesidir, Gönlü yaralının tesellisidir, Çeşme başlarında su testisidir, Aşkı şırıl şırıl döker türküler Vakitsiz açarken yediveren gül, Dile gelir, şakır, dut yemiş bülbül, Tarifsiz duyguyla dolar da gönül, Şafakta aşk olup söker türküler Düğünde halaydır, matemde ağıt, Güvey olmak ister, her seven yiğit, Alır da eline bir kalem-kağıt, Maniyi maniye takar türküler Ferhat’ın gürzünde, alın terinde, Sazın bam telinde, düzen yerinde, Veysel’in tezene darbelerinde, Bir telden bir tele seker türküler Selamlar getirir, dosttan, kardaştan, Pir Sultan Abdal’dan, Emrah dadaştan, Aşık Mahzuni’den, Neşet Ertaş’tan, Yüreklere sevgi eker türküler Dadaloğlu, Yunus, daha nicesi, İsmet unutur mu,, var yüzlercesi Sazın tellerinde dostluğun sesi, Gönülleri aşkla yıkar türküler |