Bu Kaçıncı Prömiyer
Sarmaş dolaş bir sancı işte bizimkisi
Bir bakışın uçurumdaki kıyısız hali belki de Bir şehre hüzünlerini ters giydirmek gibi Olmayınca olmuyor çölün üstüne bu kaktüs Olmayınca olmuyor buluttaki yağmur lekesi Sonra bir yalan sinsice ısırdı sana dokunmalarımdan Zehir bir anda sardı tüm yazgımı Emdin, tükürüp attın kuyumuza Olmadı Bir umut sardın sıkıca uyuşmuş kalbime Olmadı Şimdi sen bilirsin çığ gibileri Yamacımızdan yuvarlana yuvarlana silikleşen ihtimalleri Daha kırkı çıkmamış öpüşmelerimizi Sen bilirsin bu kelimelere dokunan harfleri Bilirsin sen Dış acılarımın toplamı, sana üç yüz altmış derece Görüyorsan eğer, elimde bir tebeşir Siliyorum uzaklaştıkça kendimi Görüyorsan Sen çöp kadın Ben çöp adam Hiç görünmüyor bile kalbimiz çizgilerden Eğer görüyorsan Görünüyorsan yani Artık tehirli sana gelmelerim O yüzden sana son bir davet sadece ruhumdan Ayrılığımızın galasına Ve sakın Sen prova yapma ben çoktan ezberledim bu bitişi Oktay Coşar |