gövdesine şair hiçliği saplanmış imgelerin savruk saatleri yoklar aşkın ölüm ânını kulaklarına akar şair ayinlerinin duası kazınır mihrabına /yüz sürer yıkılır mabedi ağlar kızıl düşlerin kadını
çöker fecr çöker asumana gri intihar yakılır manifestosu şiirin devrilir şiir kitapları devrilir söz, altında kalır aşk kalemi tutmaz şair tanrıtanımaz edebiyatı boşanır zincirinden yer altı güncesi peydalar ondan bundan karalama dölü yıkılır mabedi ağlar kızıl düşlerin kadını
gülüşür edebiyatın baronları gülüşür baronesleri devrik dizinleri fışkırır tan saatleri çalar Beethoven’in beşinci senfonisi üşür on üçüncü yüzyıl katedralleri üşür Meryem ve ağlar kızıl düşlerin kadını çekilir dili içine aşkın susar evren
dizgesinin pervazına konar güvercin bakışlarına saplanır öfkesi kanat çırpar elvedalara uçar güvercin / hiçleşir şair
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kızıl Düşlerin Kadını şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kızıl Düşlerin Kadını şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çöker fecr çöker asumana gri intihar yakılır manifestosu şiirin devrilir şiir kitapları devrilir söz, altında kalır aşk kalemi tutmaz şair tanrıtanımaz edebiyatı boşanır zincirinden yer altı güncesi peydalar ondan bundan karalama dölü yıkılır mabedi ağlar kızıl düşlerin kadını
çok güzeldi..akıcıydı..anlaşılır.ve algılanabilir mısralar..şairin iç dünyası farklı olur...kaleminiz daim olsun esen kalınız.
Şair, kendi imkânlarıyla- koşarak, üçer beşer merdiven atlayarak değil – temkinli, bekleye bekleye yazdıklarını gözden geçire geçire ilerlemeye gayret etmelidir. Kendi imkânlarından kasıt bilgi birikimi, görgüsü, dile hâkimiyeti vs.dir Öykünmeden ç/alıntılamadan iç dünyasını yansıtmalıdır yazdıklarında.
Şairin oldukça kalabalık bir güruhun içinde hem kendine yol açarak ki burada başkalarının da neler yaptığını bilmesi ve kollaması hem de mevcut durumun gerisine düşmeden yeni inceliklerle kendi üslubunu kaybetmeden gelişerek ilerlemesi gerekiyor.
Şiir adına sağlam adımlarla ilerlemek en doğru yoldur, sadece edebi alanda değil hayatın her alanında reddedilemez bir gerçektir bu.
Ve şair doruğa ulaşma anlamında elinden gelenin çok fazlasını yapmaya çalışmalıdır.
Yılmadan dönemin bütün handikaplarına göğüs gererek, gerekirse birkaç cephede savaşmalıdır. Hiçbir zafer kolayca kazanılmıyor bunu en iyi şairler bilmelidir.
Her dönemde şairler zaman zaman kendilerini ve şiiri sıgaya çekerler.
Bu şiirde gördüğüm de bu sorgulayışın şairin ruh dünyasındaki tezahürü.
Şairler mutsuz ve doyumsuz insanlardır, asla yetinmezler Nirvana'ya hiç ulaşamazlar ya da ulaştıkları yer hayal ettikleri yer değildir.
Bir zaman emekleme dönemi sonra yavaş yavaş olgunluğa erme dönemi.
Ve doğanın kanunu her olgunluk sonrası çürüme dönemi başlar.
Sürekli sorgulamalar ve en çok da şiir odaklı olmalıdır ki şiir gelişimini sürdürsün.
Olduğu yerde bekleyen kendini tekrar eden şiir dönemindeyiz yeni bir sese, soluğa ihtiyacı var şiirin.
Şiir adına yapılan tekrarlardan kelimelerin başı döndü ne var ki şairlerin keyfi yerinde.
Hep sorgulayan yazılana ve yazdıklarına eleştirel pencereden bakan şairden yine sorgu dolu bir şiir.
Şairin poetikasına uygun bir şiirdi okuduğum şiirde ne varsa eminim ki şairin içinde dalgalananlar ve aklının kıyılarına vuranlardı.
Her zamanki gibi güzel ve özgün bir şiir.
Saygı ve selamlarımla
_cânâ_ tarafından 10/13/2011 8:24:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiir edebiyatın yalnızlık hem dem olan dalı.. Şiir kalabalıkla yazılmaz.Okudukların seni esir alsa da akrasından ürettiğin şiirlerin ne kadar özgün oldukları hep tartışılır.Özellikle şiir kitabı ve edebiyat dergilerini okuyarak insanların şiir öğrenmesi mümkün değildir.Olsa olsa esin alıntı ve çalıntı şiirler ortaya çıkar.Özellik sözcük seçimleri ve imgelemden bu açıkça gözükür.Öyle sözcük ve imegeler var ki, kullanılmaktan laçka olmuştur. ''sol yanım'' can kırığı,Susku vs.. Temaların ortak kullanımı belki anlaşılabilir ama kelime ve imge seçimleri özel olmalıdır.Sözlüğe hakim olmayı gerektirir yetmez kelimelerin kimyasına nüfuz edilmelidir.Geleneksel şiir anlayışı ve dilini, güncel ve geleceğe aktarmak işte bu ustalık ister.Bunun için okuma eylemin,yazma eyleminden fazla olması gerekir.Şairin boş zaman geçiriyorum diyerek yer işgal etmemesi gerekir.Bu şair enflasyonun da.. Kelimeleri peş peşe sıralayarak onları devirmek bir yazımı şiir yapmaz.Buna methiye alsında adamı şair yapmaz.Şiir eleştirisinin yapılmadığı,yapılsa da şairle uğraştığı gözönüne alındığında şiir öksüz kalmaktadır.Şiir eleştirilerine ait deneme kitaplarının 1 baskı da kalmaları bunu gösterir.Şiir kitabıyla yayım dünyasına girenler daha sonra öykü ve romana dönmüşlerdir. Bu da şiir üretmenin zorluğuna kanıttır.Bu şu anlama gelmesin öykü ve roman kolaydır böyle bir düşüncemiz yoktur.Şiirin özellikli bir alanda ve önüne gelenin kalem oynatma cesareti gösterdiği bir saha olması şiiri çok çabuk bırakmayı gerektirir.Pazarlama derslerinde mamülün hayat seyri denilen bir teori anlatılır, ürün piyasaya sürülür,satışlarla-reklamla ve tutundurmayla olgunluğa erişir ve daha sonra da satışlar düşer.Bu aşamdan sonra ürün farklılaştırması denen olgu devreye girer.Ya ambalaj değişir ya da ilave formüllerle adı değişir.Şairlerde ilk ürünlerini verir ve onlarla olgunluğa erişir ardından düşüş başlar bu açmaz da yeni alanlara geçiş yapar. Dedim ya öykü-roman-deneme vs. Bunun için şair doğulmasa da, şair olunması uzun bir süreç alır.Bunun yegane yolu şiirin zirvesinde kendisine yer edinmiş kişilerin şiir özgeçmişlerini araştırmak ve öğrenmekle geçer.Yoksa onların eserlerini okuyup, türdeşlerini yazmak şiire katkı sağlamaz.Bir Sezai Karakoç vardır ve ya N.F.K ve ya Nazım Hikmet ve ya Ahnet Arif.. ikincilerinin olmasına gerek yoktur.Bunlar da öğrenilecek şeyler vardır ama dize,imge ve kelimelerini kullanmak şiire ve şaire hiçbir şey vermez.Kopya şiirler divanı olur.Bu da edebiyata katkı sağlamaz.Gelenekten beslenerek,güncele ve geleceğe akmak var olma savaşında olmazsa olmazdır. Şiire katmış olduğunuz değere sonsuz teşekkürler.selam ve saygılar.