Ölümü anlat küçük yüreğineKancık gülüşler tırmalar kulaklarımı Sabahın körü Şafak sız ninnilerde büyürken Üşüyen ellerimde papatyam ölümü doğuruyor Asılmış kirpiklerine iki damla sancılı bakış Mavi önlük içinde Hadi be yine mi çaktık Desene vurduk turnayı kör gözünden hasrete çapa atarken Yine seferiyiz Cüzamlıyız bozulan oruçlarımızda ne kadar da geniştiniz dar gelen elbisenizde Çokta şıktınız Dudak boyası izinizde kirlendik yaktınız bir cürüm lük ateşinizde Yeşerttik kışları baharlarımızda takılır dilime acayip küfürler Ve peçetelik aşklar Bir kurşunluk cesetler sevişir toprağıyla balondan masallar balkabağı Hadi anlat anlasın çocuk çarıklı haliyle Hayatı Ölümü anlat küçük yüreğine tırsmasın Yırtılmış düşlerinde kâğıttan gemiler yüzerken üstelik birde kudurdu deniz Sırası mıydı şimdi be Sırası mıydı? Bu paslı çivinin göbek taşında sirenler içinde Özledim seni hiç istemediğin kadar Biliyorum birazdan günahlarım ipe dizilecek falakalar içinde yalakaca Köşe başlarına erkete mini etekli kızlar ne dünya be Ne dünya Tek biletlik Fişlenmiş adımda sevgili yatar unutmuştuk ayrılığı Aynı yürekte atarken Sen zambaklarla çıkıyorsun ben titreyen halimle Biliyorum korkular şafak beklemez Her soluğumda sen kokuyorken Sen yine de bir karanfil getir göz çukurlarıma Benimle büyüsün mavim Mahir ULAŞ |
özlenende özledimi seni....