Ben Senin..
Ben senin…
Senin benden, Benden geçmene yani. Hiç takılmadım aslında. Benim takıldığım. Senin benden, Yani ben den, Geçmeyi. Vaz geçmeyi. Neden? Nasıl? Bu kadar, Yani bu denli Basite indirgediğin. Yani ben senin. Evet senin. Kısa bir özet geçeyim. Biliyorum yine geleceksin, yine geçeceksin.. Gene mi demeliydim. Alkolün çayla karışmış güzel halindeyim o kadarını bilemedim. Sevgilim rakı içerken çay bir güzel gidiyor denemelisin. Sevgilim mi .. ?? Hasiktir yanlış yerde yanlış girdim Hangi rüyadaydım ki az önce sana sevgilim dedim Burayı geçelim ve konuya dönelim. Yazıyorum. Sen hani şu Attila İlhan’ ın bir otel odasında düşlediği yabancı uyruklu düşsel kadın oldun kimi zaman veyahut sokakta tanımadan arzuladığı sarışın. Ben Can Yücel gibi sövdüm günde beş vakit ve kaçıncı senesi küfrün imanına gireli hatırımda bile değil. Çok kafiyeli sözler edebilirdim sana öyle ki coğrafyasında gizli güzelliklerini vatanımın tek, tek süsleyebilirdim gerdanında. Yok, sanma ki sadece romantiğim artık küfrün sokakların lügatına henüz geçmemiş envai çeşidini söylemlendirebilirim . Lakin. Dilimin ucunda tadın. Tenimin kenarında kokun. Aşkının, Izdırabının, Velhasıl kelam varlığının Evet senin Gelirsen ki, Bilirim hiç olmadık zamanda gelirsin. Antrenmanlıyım. Geç benden Yani ben den. Giderken bir veda et Bir okşa saçımı Sev tadımı Bırakıver hatıranı Basite indirgeme gidişatını. Sövüp durmayayım arzu halını. Uğur TAŞPINAR |