HİSSEDEREK.
HİSSEDEREK
bakıyorum rüzgarın dağıttığı ağaçlara dallar sakin havanın ardından sarmaş dolaş dalgalar dövercesine her gün sarıldığı sahili veda hazırlığında baharda gelen göçmen kuşlar dağları çepeçevre sarmış gri renkli yağmur bulutları ha düştü ha düşecek yağmur damlaları birbirine değmeksizin ihtiyar çınarın kızıla dönmüş yaprakları vedadalar usul usul üşümüş minik elleri birden soğuyan havaya hazırlıksız küçük çocuk rüzgarın sesine karışıyor yere düşen yağmur taneleri minik serçe son bir şeyler bulur muyum telaşında ellerimi açıp tutuyorum yağmur tanelerini sonra yüzüme sürüyorum onun varlığını hissederek Mehmet Gücüyener. |