Kendine Taşınan AyraçParantez içinde, parantez içiminde, cümlesine bağlı tasmalı bir diken Tenhalık otları sevap ertelerimde bitmiş Körpecik bir virgül, cilveli bir öpüşmeyi ayırmaya çalışıyor Ruhu yaslı tenler locadan seyrediyor her şeyi Van Gogh sarısı gökyüzünden isimsiz bir renk alacağım var Bak pencere çaldı, dil kuşudur, aç Bana da soğuk bir imge hazırla, sek olsun Bir de gırtlağına kadar çıkmaz dolu bir labirent koy önüme Soldan sağa, sağdan sola, kuzeyden tenime, ağrılı bulmacalar Yanar dağın uçuk çıkartan ağzıyım, ben bu kasırgayı sabah kadar içerim Kiralık derinlik, zehiri alınmış çığlıklar, ilk yardım dahil Bir düş öteye taşınıyoruz, tüm sokakları, gecelerimi paketleyin Yarım kalan sevişmelerime dikkat edin, kırılır Sancı aksanıyla konuşan ev sahipleri ve onların birinci dereceden günahları Damağımda kimliksiz bir kontrat, süresi gelince tükeniriz elbet… Oktay Coşar |
içeri tıkılır eli kolu bağlanıp tüm illegal cümleler...
bir mah'kum tanesi kadar küçülür kalabalıklar
dilinde buruk bir tat bırakan suça ağlarsın...
ve hiç suçu yokmuşcasına dışarda dolalır AYRAÇLAR...
ÇOK GÜZELDİ YÜREĞİNİZE SAĞLIK...