OĞULDinle sözlerimi, kulak tıkama Eğer yanlış ise, söylersin oğul Hakkın hikmetini bilemem amma Babasız günler de, sürersin oğul Hayatta en büyük sermayen akıl Hırsına ,yoluna, veriyor şekil İyinin ,doğrunun, peşine takıl Kötüye dikkat et ,kanarsın oğul Dinle ,düşün, ara,yakışanı seç Mütevazi ol hep,abartıdan kaç Bakarsan, Dünya’ya, bir yarısı aç İsrafla bir anda,batarsın oğul Bu fani Dünyanın nimeti boldur Sular akar iken testiyi doldur En güzel bahçede, aile güldür Bilirsen sırrına erersin oğul Evine kazancı helâlden getir Azı çoğa sayıp kazancı yetir Fitneyi fesadı, sevgiyle bitir O zaman bir işe yararsın oğul Bu Dünya bilirsen insana pazar Ardından bazısı kuyunu kazar Dürüstlükten, zarar görsen ne yazar Dilerim doğruyu ararsın oğul Aldatan olma hiç,aldatılan ol Gönülden gönüle var gizli bir yol Bir dilim ekmeği,dostun için böl Kâlbe işte böyle girersin oğul Dostuna değer ver, bil kıymetini Bırak eller yapsın senin methini Hiç bir zaman, utandırma ceddini Bir gün sözlerimi anarsın oğul Hayat hep toz pembe değildir inan Hüsrana uğrar hep,bu böyle sanan Yokluğu yenecek azimle çaban Ekmeği tuzuna banarsın oğul Ana, baba, kardeş, baki değildir Kuş olup uçmadan,sevip ,sevindir Aile bağları ,çelik gibidir Sağlamlık istersen sularsın oğul Eğdirme hiç öne,dik dursun başın Namusun ,servetin,çocuklar,eşin Has bahçen,baharın,sıcak güneşin Onlarla ulusun,çınarsın oğul Mehmet de Dünyadan, bir gün uçacak Senden de toruna, devrolur sancak Herkes, ettiğini, bir gün bulacak Kötülük edersen yanarsın oğul (26-Eylül-2011-Ankara) Mehmet Kındap |
Ey oğul, insan, suratın asmaz,
Tevazûya kafa, yoranlardan ol…
Yerdeki yüze, kimseler basmaz,
Yüzünü yerlere, sürenlerden ol…
İlimin irfanın, önemi mâlûm,
Kör kalma, onunla, eyle de talim,
Gün gelip kemâlde, olursan âlim,
Cehalet zincirin, kıranlardan ol…
Kulun kalbi, günde kırk kez, yoklanır,
Kibirden ıraklar, yunur paklanır,
“Yiğit gölgesinde, yiğit saklanır.”
Düşküne kol kanat, gerenlerden ol…
İyiye iyilik, “her” kulun işi,
Kötüye iyilik, “er” kulun işi,
Her iki cihanda, yer bulur kişi,
Sen bunun sırrına, erenlerden ol…
İnsan ne yaparsa, kendine yapar! ,
Ele tuzak kursan, ilk seni kapar,
Nefsine uyanlar, yolundan sapar,
Gururuna bir gem, vuranlardan ol…
Adamı küçülten, yalanla riya,
Yücelten dürüstlük, vakarla haya,
İnsanlık denilen, engin deryaya,
Üşenip çekinme, girenlerden ol…
Baban bile olsa, çekme sözünü,
Budaksa da, esirgeme, gözünü,
Daima Hakk’a, tam tut özünü,
Doğruyu arayan, soranlardan ol…
Mevlâ yerden, gökten, verir cömerde.
Sakın ha, sırrını açma, nâmerde
Korkma, gövdeni bas, merdoğlu merde,
Azmış yaraları, saranlardan ol…
Şakülü kendine, tut elden önce,
Tartıda hassas ol, ölçüde ince,
Zalime eğilip, bükülme bence,
Mazluma el pençe, duranlardan ol…
Rezil, rüsva olma, ele, âleme,
Kötüyle dost olup, gönül eyleme
Aman, el kızına, pek bel bağlama…(!)
O hassas dengeyi,kuranlardan ol…
İnsanın başına, gelmedik olmaz,
Dünyada geçmedik, kara gün kalmaz,
Hak yolun yolcusu, asla yorulmaz,
Gerekirse canın, verenlerden ol…
KURTOĞLU’m söyler de, kendisi tutmaz! ,
Amelsiz nasihat, beş para etmez,
Şundan ötesine, pek aklım yetmez,
İnsanı insanca, görenlerden ol…
Aşık Rifat KURTOĞLU