Ne nefesin şiarısın, ne de aşkın farkındasın!Sanki yalnızca yaşayansın Farkı fark etmeyecek kadar idrakin firkatinden uzaksın Kendi adına bir yangınsın, caziben için nefes alan hicransın, ne aldanansın Kal ediyorsun hiç düşünmüyorsun, gönül kırmayı niye bu kadar çok beceriyorsun Vakit beklenen esrardır Bilmem ki seni hangi zamanda vuracak ve dağlayacaktır Gün ağarmadan sineni yakacaktır, düşlerinde bin hüzün ile ağlatacaktır Kader kimin kaleminden yazar, cüz-i irade niye bu kadar zafiyet için haline bakar Çiçekler zahiriyle farktır İçinde beslediği bin bir umut kalbin inşirahıyle anlaşılacaktır Ruhun aşina olan ummandır, sığ sular nefsiyle yol alan canların arzularıdır İraden azmin için vardır, serdettiğin bahanelerin sadece seni kandıran bir hardır Seven umuda sadıktır Ruhu ve kalbine yabacı olan ne kadar bu hakikati anlayacaktır Feda olmak ancak sevdanın firkati için nazardır, aşkın her sahnesinde vecd ardır Şekliyet için yol alan nasıl bir candır,akıl ve idrak ki bunun için en makbul sanattır Ey canan nasıl dilersen Sevebilmeye erişemeyecek kadar muhabbetten ari hicransan Yalancı umutların için yaşayan bir kansan, taltif edilmek için var olan adaysan Nasıl itibar etmeliyim ve hangi çehreni muhatap alıp güvenmeliyim şayet insansan Niye harap ediyorsun Tarumar etmek adına gayretini esirgemiyor, hasrediyorsun Söyle nasıl bir maksada hizmet ediyorsun, kul, köle olmak için mi gizleniyorsun Niçin nefsini önceliyorsun,her zaman bahaneler içinde rekabet ediyor, üzüyorsun İnsan bir bedel öder Gerekçesi için neden avuntuları seçer, kalbinden vazgeçer Ruhunun bizar olmasına şahitlik eder, aklını ve izanını buna hasredip iniler Muhabbetin her lahzasını hunharca lekeler ve sonra çekilip bir köşeye kıs kıs güler Artık sana ne deyim Teslim olduğum umdeler için boynumu büküp düşüneyim Aklım ve izanımı hissiyata mı havale edeyim, titreten hicrana şimdi meyledeyim Bahtım için şehr edemediğim esrarın halinde nefesleneyim, Rabbime iltica edeyim Mustafa CİLASUN |
Yureginize kelaminiza saglik.
Saygimla.