AÇIN AŞI AŞK OLSUNKoyu renkli poşetle, ürkek bakışlı bir kız Ne taşıyor elinde, tuhaf tıngırtı sesi Görünmemek gayesi, uçarcasına bir hız Varmak istediği yer, merak ettim neresi Uzaktan takip ettim, peşinden düşüp yola Var bir tuhaflık ama, haydi hayırlar ola Çok geçmeden kıvrıldı, yolun sonundan sola Süzüldüğü sessizce, meğer cami bahçesi Girdim bende içeri, upuzunca bir kuyruk Yemek sırasındaydı, kadın ihtiyar çocuk Kaplar çıkmış torbadan, kepçeler çabuk çabuk Dolduruyor görevli, varmışça acelesi Ramazanda olurmuş, aşevi dağıtımı Bunca düşkün var demek, muhtaç süren yaşamı Orda gördüklerimle düşündüm hayatımı Olmamıştı hiç bir an, böyle muhtaç devresi Tencereyi dolduran, çekilip bir köşeye Torbasına gizliyor, göz gezdirip çevreye Bir tanıdık gördü mü? Fark edildim mi diye Tedirginlik yaşıyor, zor kısmı götürmesi Solgun, yılgın çehreli, her yaştan bir çok insan Demek böyle doyuyor, tuhaf oluyor insan Koşar adım ayrıldım, bakarken onca insan Tanıdık yok inşallah, bunalttı seyretmesi Allahım razı olsun, sebep olanlarından Bari aç kalkmayacak, buncası sofrasından Ama ya diğer aylar? Haberdarsa durumdan Keşke herkes gözetse, bitse fakir çilesi Belki de şu yandaki, şık ve temiz komşumuz Bulamıyorsa yemek, duymuyordur ruhumuz Görünüşe aldanıp, değilse umurumuz Komşu açken tokluğun, Müslümanlık neresi? Yoldaki kızı görmem, belki bir işaretti Ardından gördüklerim, silkelenmeme yetti Bu yaş gözlerimdeki, hem şükre delaletti Hem de azme olmaya, düşkünlerin çaresi erol başçı |