Seninle Herşey Güzel
Yolumun üstünden geçiyordun bazı günler
Bazı günler ise ben bekliyordum Yolumun üstünden geçersin diye… Uzun eteklerin yolları ne güzel de süpürürdü Efendiliğin, anamın her konu komşu dedikodusunda bir numaraydı! Mahallenin bütün kızlarının bu kadar kıskanç olduğunu bilmezdim Yürüyüşün bir çocuğun yeni yeni yürümesi gibi ne kadar da heyecanlandırırdı beni… Yüreğim bayram sabahını gönlüm ise yirmi üç nisanı yaşardı her geçişinde! Sen bir bahar esintisi, bir yaz bulutu, bir kış güneşinin sıcaklığıydın ruhumda… Nasıl başarırsın bilmem ki böyle kendini sevdirmeyi; bu maharet nereden gelir? Sevmeyi bile beceremezdim onu bile öğrettin ya bana helal olsun… Helal olsun senin gibi işini sağlam yapan öğretmene Ah ulan ah yürüdüğün yolların tozu olsam da eteklerin süpürse beni, sonsuza dek… Olsam da yolunu gözlemesem, bu günde buradan geçer mi diye meraklanmasam Gözlerin neden böyle öykü gibi roman gibi, Neden bir sonraki sayfan heyecanımı bir kat daha artırır Nedense bu romanda hiçbir kötü olaya rastlamak mümkün değil… Ne zaman sana baksam okumanın güzel olduğunu her defasında yeniden anlarım… Hala söylüyor Fatma Teyze: ne bileyim anam ellerde de kız var hem de tiril tiril diye… Ne güzel elbiselerin vardı ne güzel bir uyumdur bu… hem ruh hem yüz güzelliği… Mahallenin düğünlerine bile en son gelirdin gündüz gözü nazara gelmeyim diye… Ama karanlığın hükmünün kalmadığı zamanları yaşatırdın gecelere, ayı kıskandırdın… Sen ne ortada oynardın ne de halay başını alırdın; çünkü herkes senin için çıkardı meydana Erkekler en güzel kıyafetlerini giyerdi sana beğendirmek için, kızlarsa sana ulaşmak için… Sen bahçemizdeki güllere bakardın güllerin hepsi ise sana bakardı hayran hayran… Evlendin güzel kız, evlendin işte. Yolların boynu bükük benim boynum bükük… Sensiz ne bu yolların, ne bu ellerin, ne ilkbaharların, ne de sonbaharların tadı var… Kızmıyorum sana, gücenmiyorum da… Benden başka, burdan başka yerlerin de lezzete, tada ihtiyacı var… |