çekyatedebiyatı-48
Kız kafaya koymuş ise,
Zaten kaçar. Kararsız ise Buba, Sen bilirsin, der. İstemiyorsa, Öldürseniz de Varmam, valla Der. Adamın niyeti; O kız ile evlenmek, Ama kız kararsız! Fakat İş yok, Güç yok, Mal yok, Mülk yok, Dolmuşa binecek para yok! Ama İçki, Kumar, Kadın, Hepsi var. Elbette, Her ana baba Evladının mutlu olmasını ister. Ama Görünen köy de Klavuz istemez! Bu yüzden sorarlar, Anan kim? Baban kim? İşin var mı? Evin? Araban? Şöyle bakarlar, Kıyafetlere, Gelen hediyelere, Oturmalarına, Kalkmalarına, Davranış ve sohbetlere... Ailenin, İkna edilmesi için, Damadın, Tüm olumsuzluklarını, Olumlu göstermek Gerekir. Bu da göz boyayarak; Birden işi olur, Evi, Arabası, Bankada, Şu kadar parası. Kötü alışkanlık mı? Dediniz? O da neymiş? Canım. Hemen araya birileri girer, Damadı ve ailesini, Öve öve bitiremezler. Kırk gün, Kırk gece Sürmez düğün ama Onlar ermiş muradına, Biz çıkalım, Kerevetine! İş işten Geçtikten sonra, Gelin ve ailesi Anlamışlardır, Her şeyi ama Atı alan Üsküdar’ı Çoktan geçmiştir, Bir kere. Şimdi ne yapacağız? Geçti Bor’un pazarı, Sür eşeği, Niğde’ye! İşte buna; Psikolojik harp denir. |
Psikolojik harp denir. :-))
benim gösümden bişey kaçmaz hocam merak etmeyin :-)) ben cin gibiyim, her yolu dener ederim,adamın ve ailesinin ne olduğunu anlarım :-)) olmadı çarparım :-)) çok güseldi..
tebrik, selam,saygılarımla..