YALNIZLIKİ Hayatın genelevinde yaşlanmış bir orospudur yalnızlık, İnsanları hep sırtlarından tanıyan kapılarda Mavi göklerin dışında kalmış Anahtarsız bir bekleyiş, Ve her uyanışında çığlıkları boğazında düğümlü Bir karabasan korkusu. Ölümün nefes alan halidir yalnızlık, Düşündükçe Bekledikçe Korktukça Büyüyen Ve bedenden çıkmayan intiharıdır ruhun. Gülmenin ve ağlamanın Sevginin ve öfkenin Hatırlamanın ve unutulmanın Ve her şeyin hayata dair ‘yüklem’i ve ‘öznel’idir yalnızlık. Yalnızlık tanığı olmayan bir cinayettir. İİ Sonra umut ölür Kan sızar söylenememiş cümlelerden Fareler boklarını bırakarak terk eder gemileri Kadehler hiç boş kalmaz masalarda Durmadan sevişir sigarayla dudaklar İntihar sadık sevgilisidir beyninin Ve bütün yüzler düşmandır artık. Aynalarda bile. İİİ Davetini bekleyen bir misafirin vardır artık Bir bıçak yakınlığında Bir tetik kırılganlığında Bir urgan sıkılığında Bir hap şifasında, Adını senin koyacağın bir ziyaretçi, Umarsız bir kaçaksındır, Peşindeki geçmişinden İnsanlardan Ve yaşamın kendisinden kaçan bir sabıkalı, Hem yargıçsındır hem sanık Ve hükmün; kalem kırılmıştır. Haberin bile yoktur beklide Seni bulmaya ödül konduğundan... İV Sonra düşler kalır geride Düşünceler Düşünenler Kan tutar gecelerini kalanların Bir yara açılır ciğerde Yosun tutar gözyaşlarından Binlerce silah patlar yürekte Gözlerde damlalarca yağmur Akar Karışır sessizliğe. Resim solar,isim ölür sonra Yazık olur söylenmemiş cümlelere. Yalnızlık nefes alan halidir ölümün Ve son pişmanlık ağlar Saklı kalmış kelimelerde... 2002 |