çıkıp geldi ansızın zeytin di gözleri
boyu fidan gibi alımlı mı alımlı
gözlerinde ki gülücükleriyle
çıkıp geldi nereden geldiyse
kale sandığım dünyamı
gözyaşımla suladığım,paylaşılmaz hayatımı
alt üst etmek için geldi
gelmesin diye dua ettiğim halde
ansızın çıkıp geldi

güneşin bulutlara gizlendiği bir akşam üstü
beni çepeçevre sardı ruh çekimi
anlayamadım hangi girdaba çekildiğimi
karma karışık oldum dağıldım dört bir yere
derenlere gömdüğüm anılarımı
bir bir çıkarmak için geldi
dağıldı hayatım, akıttı buz tutmuş gözyaşlarımı
kilitlediğim kapılarımı açtı yaktı yüreğimi
acıttı içimi, çoktandır küllenmiş ateşi eşeledi
bir anlık sarmaşık çiçeği olmaya özendim
sarılmak istedim ama yapamadım

bir an da soldurdu çiçeğimi,talan etti düşlerimi
istemediğimi söylediğimde
yüzünde solmuş bir gül goncası takılı kaldı
kıyamadım
gözlerimi kapadım , bakamadım gözlerine
bir zamanlar şiirler yazardım oysa o gözlere
ahhh güneş yüzlü yüreğim yine mi sobelendin
oysa saklamıştım seni
sevgi kılığına girmiş saklambaç oyunundan

gözlerinde bal damlaları
ellerinde papatya kokusu karşımda duruverdi
belli ki fal tutmuştu seviyor sevmiyor diye
bir kez daha sobelenme yüreğim
ebeliğini yapma bu sevdanın yağmurlu akşam üstü
yosun kokusu mahçup bakışları
ve ben o an çaresizliğin tanımıydım
şifrelemiştim yüreğimi
sessiz sakin sokağımın köşe başlarına
ipe serdim , astım duygularımı
gitsin diye dilekler diledim olmadı
yapılacak bir şey yoktu
çaresizliğimi alıp kucağıma ben düştüm yollara
ne kadar geldiyse bana iki misli uzaklaştım
o yaklaştıkça ben uzaklaştım korkularımla
o geldi dünyama ama artık ben yoktum

,,,,,,,,,,,,YUNUS,,,,,,,,,,,