LÜLEBURGAZ
Yıllardan sonra, bir kez daha,
Edirne bayırından baktım sana, Lüleburgaz. Ne o eski güzelliğinden bir eser kalmış, Ne o eski bakir hâlin… Bir zamanlar yemyeşildin, Çayırların ve ağaçlarınla; Şimdi beton yığınlarının arasında kalmış, Olmuşsun enkaz… Geçmişi hayâl ederken, Buruk bir acı düşürsen de gönlüme, Doğduğum, çocukluğumu yaşadığım yersin; Kıymetini bilmeseler de senin; Benim için yine de dünyalara değersin. Meğer buymuş medeniyet; Devran değiştikçe, Çoğaldıkça beşeriyet; Seni böylesine seyretmekte varmış; Olsun… Gün gelir değişir bu zihniyet elbet. Sen ki, Trakya’nın incisi; Medeniyet beşiğisin. Sen ki; ecdadımı toprağına emanet bıraktığım yersin. Tabii ki güzel görmek isterim seni; İnsan, sevdiğine kem gözle bakıp, Kötü söz söyleyebilir mi? Sen yine de alınma benim sözlerime; Aslında değişen tek sen değilsin; Neler değişmedi ki… Ne kadar değişirsen değiş, Ben seni eski hâlinle sevdim, Ve o hâlinle hayâl edip, özleyeceğim, Çünkü sen toprağımsın, Lüleburgaz’ım benim… 08.09.2011 Erman Ulusoy Kırklareli |
Aslında değişen tek sen değilsin;
Neler değişmedi ki…
Ne kadar değişirsen değiş,
Ben seni eski hâlinle sevdim,
Ve o hâlinle hayâl edip, özleyeceğim,
Çünkü sen toprağımsın,
Lüleburgaz’ım benim…
Çok güzel yansıtmışsınız duyguları .BEğeniyle okudum.
İnsan yaşadığı yeri hiç unutamıyor.
selam saygılar.