Adı kalmadı aşkın...
bir gece düştü
gündüze yarım yamalak kaldı hüzün ... ve adına sövdü her hücrem. sevgilim, adı saklı kaldı, yelkenleri çürüdü vurdu kıyıya ve adı kalmadı aşkın ... aşk kıyıya vurdu ya rüzgarı tükendi baharın, dalları yapraksız ağacın gölgesine düştü aşkın ... her adımına bin beddua ettiğim, her günü bitiren gecenin ve sessizliğe gizlenmiş her işkencesinin inleten ızdırabına ve adına saydığım tüm kelamların dilden dökülen tutkularına ve bil cümle aşka vesile olan her hatırana ve sana ve senden kalana, haytalığı bir kenara bırakıpta bir türlü mani olamadığım dilimdeki yaraya, cektiğim cevri cefaya sövmesem geçer mi sanırsın aklımda kalan yarım .. hala anlamadın mı ? senin ve hatta yaşadığın coğrafyanın ...! neyse … dalları yapraksız ağacın gölgesine düştü aşkın... aşka ulaştım... aşka bulaştım... aşkın beni bende bitirdi... aşkın beni sende dirilti... içimdeki sevgiliyi öldürdüm, içimdeki beni dirilttim... aşkına mezar kazacağım... seni gömüp üzerine toprak atacağım... fatiha okumadan toprağını sulayacağım... ve üzerine yapraksız gül bırakacağım... seni yapraksız ağacın gölgesinde unutacağım. hala anlamadın mı ? yelkenleri çürüdü, vurdu kıyıya ve adı kalmadı aşkın ... Uğur TAŞPINAR |
Hala adına yapılacak şeylerin planı yapılıyorsa ölmemiştir ve de ölmeyecektir... nefret sevmekten beslenir aralarında ki çizgi öyle şeffaftır ki.Aslında anlayana nefret bile değerdir...Dupduru dile gelmiş eserinizi kutlarım.Saygılarımla.