KIYAMETE BEŞ KALA
Bakışlar karanlık,
Düşler yalan, Yüreklerde yeşermiyor duygular, Karardı ufukların şafak vaktindeki kızıllığı, Gece yarısı şafak vaktine dönmüyor bir türlü, Güneş buzul çağında, Buz tuttu gözlerdeki parıltı… Destanlar kayboluyor, Tarihin tozlu sayfalarının arasında… Türküler ,ağıtlar ve sevdalar, Anlamını yitiriyor Karanlık sürecin girdabında… Kar çiçekleri, Hüzünle boy atıyor, Dağların yamaçlarında, Pişman oluyor karayelde açtığına, Koparıyor hain eller hunharca…. Bir çocuk ağlıyor, Ölümle yaşam arasına sıkışmış, Kıyamet arifesinde, Karanlığa dökülüyor gözyaşları… Kıyamet atlıları, Dörtnala sürüyor atları, Ateşten kamçılarıyla kırbaçlayarak… Kıraç topraklar hüzünlü, Kurudu yorgun nehirler. Siyah bir kül bulutu örttü, Asya bozkırlarındaki tabletleri! Yeni bir Milat öncesinde Tarih… Ve Dünya dönüyor Güneşin etrafında, Kıyamete doğru döndüğünü bilmeden… Galaksi sürükleniyor Uzayın gizemli girdabında! Ardında kozmik bir senfonik iz bırakarak, Bugünleri anlatmak için Kıyametten sonraki zamana… |
Göremedim onda dolu hileyi
Yıktılar gönlümde muhkem kaleyi
Sevda çekmek artık neyime BENİM ?
Anlamlı, çok güzel bir şiir
Kutlarım efendim
Saygılarımla.......