"kaygı"
gözlerinde çocukluğumun gülüşleri,
hala masum hala irili ufaklı, akşamların sefasında uyanan ateş böceği! hayallerimin ışığında serseri.. gözlerinde babamın, çocukluğum saklı. biraz yorgun sadece, yelkovanı ağırlaşmış biraz, bir solukta değil soluğu belki ama kuşlar kadar hafif.. ellerinde saçlarımın telleri, hala sabun kokuyor hala köy.. elleri.. merhamet renginde,beyaz mı yeşil mi, yüzümde gamzelerim,gamzelerimde babam, Saçımın telleri!! ona iyi davran.. |
ellerimin kıyısında yanarken saçların
gamzene düşen her gözyaşı için,
bin kez ölebilirim
gel, demek geldi içimden; gurbetten o'na
içimden o'na; gitme demek geldiği an..