VUSLAT
VUSLAT
Beyaza kara düşmüş mürekkep. Beyazın çok beyaz, karan çok kara. Evladımdan kara haber var. Bir elimde acı keder, bir elimde güller var. Nasıl acıya dayanır bu beden bilmem; Taşı taşıyabildiğin kadar. Evladımın şehit haber gelmiş Yüreğim yanmış, dünyam kararmış. Canımdan can koparılmış Ananın yastığı taş, yorganı ateş olmuş. Anan hiç yatabilirmi yatağa! Evladını koymuş ikin toprağa; Her gece oğlum gelecek diye Bekleyip duruyorum. Her kapı gıcırtısının ardında; Gölgeni görüyorum. Öldüğünü biliyorum. Ama ben seni Çok özlüyorum… Zalim düşman, kahpelikle kıydın ya Oğlumun canına. Hiç Rabbim razı gelir mi? Koyar mı? Bunu senin yanına. Benim oğlumu Şehit düşüren zalim! Geçici emellerin için kazandığını mı sandın. Ben şehit anasıyım, Kıyamette dahi gururlanacağım. Yıkılmadım ayaktayım, Hep ayakta kalacağım. Sen, cehennem çukurundan bir çukura düşerken; Ben oğlumla beraber vuslata varacağım…. Saliye ŞAHİN |