EMEKLİYıllarca çalıştım emekli oldum Doyurucu bir zam, veren olmadı Kahırdan ölürüm yaşlanıp soldum Yarama bir merhem, süren olmadı Şans kapımı çalıp beni bulmadı Hırsızlık, rüşvete meylim olmadı Karnım ancak doydu para kalmadı Yoksulun yanında, duran olmadı Verilen paralar almadı yapı Ev sahibi çaldı, zam diye kapı Doktorlar yazmıyor çeşitli hapı Gönlümdeki derdi, deren olmadı Çocuklar işsizdir cebime bakar Her şey çok pahalı elimi yakar Gözlerim kararır şimşekler çakar Karnımın sesini, soran olmadı Bastonla yürürüm yolum yokuştur Bankaların önü, itiş, kakıştır İnsafa gel de bütçeye sıkıştır Emekliye bir ev, kuran olmadı Hastalık başladı yüreğim tekler Bakkalı, manavı, yolumu bekler Yazdıkça geliyor bitmez istekler Dermansız yaramı, saran olmadı Yaşadığım hayat sanki yalancı Bütün meslektaşım oldu yabancı Gönlüme çöküyor derin bir sancı Şu garip halimi, gören olmadı Sevgili Dostlar : Daha önce yazmış olduĞum "EMEKLİ" şiirinin son dörtlüklerindeki (Yıllarca çalıştık emekli olduk Bizede biraz zam ver yavaş yavaş) ın Bekir Sıtkı ERDOĞAN’ın Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!/ Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş... Çalışması ile, şiirimindeki benzeyişinden dolayı bir çok eleştiri aldım degiştirmemin şiire kendi havasını verecegi anlatıldı bende "EMEKLİ" şiirini yeniden güncelleyerek ve kendi sesimden yorumlayarak sizlere sunuyorum... Necati KEÇELİ İZMİR |
Bütün meslektaşım oldu yabancı
Gönlüme çöküyor derin bir sancı
Bize huzur evi, kor yavaş yavaş
yurekten kutlarim necati hocam
saygilarimla