Pişkin!
Komşusunun ipiyle düşüverir derdeğe;
Çıkarı kesilince tez başvurur herzeye. Selâmını esirger yayılsa da çevreye; Elinden gelse bile destek vermez kimseye. Nalıncı keserini her dem yontar kendine; ‘Bedavadır!’ deseler, koşar seng-i kabrine. Efkârlanmaya görsün, dili uzar sürçmeye; Haddini de hiç bilmez, başlar pislik serpmeye. Ne de olsa bir insan, kalıbı da yerinde; Ne kadar kurnaz olsa, hep yenilir fendine. Nev’i şahsına özgü pek pişkin her haliyle; ‘Yağmur!’ diye avunur tükürülse yüzüne. Düzgün gözükse bile güvenilmez sözüne; Güvenmek istiyorsan, hele bir iki dene. Çıkarının kölesi gülse bile yüzüne; Velfecri okumakta gözleri, hiç yerinme. Biti kanlandığında sakın ona görünme; Allah tırnak vermesin, üzer sevdiğini de. Ulu orta kol gezer duyarsız yüreğiyle; Arada ahkâm keser yüreksiz benliğiyle. Özüne saygısı yok, kulak verme sesine; İnancı da pek zayıf, hep yenilir nefsine. Her şeyi iyi bilir, kalkma akıl vermeye; Haddini bilmeyenin aklını Hak getire. 07.07.2011 En azından okuduğunuz için çok TEŞEKKÜR ederim. |