Oradaydık VII
Oradaydık,
Yavaş yavaş yürüyorduk, unutulmuş belleklerimiz kolumuzun altında. Neden yürüdüğümüzü unutalı bin mevsim geçmişti. Birimiz ," evet bin, saydım ben!" dedi. DÖnüp de bakmadık bile yüzüne birimizin. Birden gök haykırdı şiddetle. Hemen durduk... Hemen durduk... Sanki biri göğün jaluzisini hızlıca aşağı indirmişti. Sanki biri hızlıca göğü siyaha boyayıvermişti. Ve sanki biri göğün jaluzisini hafifçe araladı. Bulutlar yukarda toplanmış, fısır fısır birşeyler konuşuyordu. Merak ettik... "ÇOk merak ettik değil mi?" dedi birimiz... Ama.. Birden bulutlar ayrılıverdi. Ve arapça kelimeler düşmeye başladı yağmur gibi : Ene Enti Hiye Vahid İsnan Selase Hepimiz ürktük... Kaçsak mı diye düşünürken , "hadi toplayalım" dedi birimiz. Toplamaya başladık, yağmuru elleyen güleç çocuklar gibi. Yağıyordu : Ebyad Esved Topluyorduk, avuçlarımızı dev gibi açıp... Yağıyordu : Haram "Kaçın kaçın ! Ona dokunmayın!" dedi birimiz. "O ne ki" dedi ötekimiz. "Kaçın!" dedik hepimiz. Hızlıca kaçmaya başladık. Biraz uzaklaştık, gözlerimizi arkamıza çevirdik. Ki, bir göl olmuş sözcüklerden. Üstünde harelenen bir yazı : "Ben , sen, o ve Beyaz ve Siyah, haram olur işte gerçek , bembeyaz tanıklığınıza..." Oradaydık... Oradaydık yine , bir hayali daha kalplerimizden sakınırken..." Oktay Coşar |
zorlandım anlamakta
orada değildim galiba ondan