Karanlık Bir Akıntı
Toprağı gömerken içine
Ta dibine Ölü bir perde Kapanamadan Rüyasını unuttuğu son kurşunla Yeniden gizlenmiş Giz-lediler Boyun eğmek için Toprağa Daha çok erken Önce boyun lazım Sonra boyunduruk Sonra açlık En önce korku Tabii ki tasmalı bir korku Teni gösteren bir zevk Hep o tüylü çıkıntılar Savaş biter bitmez sevişen özlemler Ustaca istiflenmiş öykü tortuları Tüm yollar hava da asılı Yeryüzü gibi Bazen en iyi doğum Dağı dinlemektir Ama susarak alçakta Heybet küçültür çünkü Mavi hiçbir zaman mavi olmadı Her harf düşümünde Kimi yanılır Kimi yoğrulur Ortasındakiler cennetliktir Ölmek için denemeye fırsatları olmaz İşte öyle Haz bataklığı işte Ateşin en körpesi havada Kim yakalarsa En uzağa o ölür... Oktay Coşar |