izmir ağlıyor
bak hala izmir kokuyor saçlarım meltemlerine ibret direniyor bu defa nahoşluğum
tutsak gecelerine dalıyor bir efsane oluyorum koca şehrin hayali beyhudeliğinde dön diyor yanıyor körfezin yıkanmışlığına talip aşksızlığın neferi insan kalabalığindan esaretim düşüyor bornovalara sevişme tadında onca çılgınlık telaşı kaybolmuş ellerde yokluğumun son türkülerini demliyor sevdiğim çaybahceleri kısılmış gönül sesinde öznesi kaybolmuş öksüzlük telaşda ayak seslerinden acilen cilveleşmeler giriyor kordon boyu gecelerden bensizliğin özgürlük kuytularına her dogan güneşi umutla beraber selamlardık izmir semalarında fasıllarla oysa alışıyordum sana izmir alışıyordum dönülmez karşıyakaların uzağından selamlıyor artık anılar grinin vapurlarını asfalt sıcaklığında öpüşmeler kış mevsimlerime attı görüyormusun hoyratlığımı gittim ben izmir gittim zeybek havasında beklemiyor bak saat kulesi gözlerimin kahverengilerini sağanak varmış bu aralar dalıyorum öylesine bir damla mazinin özeline izmir bana ağlıyor ben ağlıyorum izmire berrin korkmaz |