SAYGIDEĞER GÜZEL BABAMA
Bu gün, BABALAR GÜNÜ,
Seni yaşadım dolu dolu, Anacığımı da ayırt etmeden. Ve itiraf etmeliyim ki; Benim için ne kadar büyük dost olduğunuzu, Sizi kaybettikten sonra anladım. Bu bakıma, sizi erken kaybettiğime değil, Dostluğunuzu geç anladığıma çok üzülüyorum. Hani ikinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı yıllarında, Dört yıl askerlik yapmıştın. Ve de “Çanakkale’den Yalova’ya kadar Karış karış biliyorum” deyip, O yöreleri özlediğini ima ediyordun ya… Ben kendi kendime “bir gün bir arabacığım olursa, Babamı alıp Marmara’nın güneyini dolaştıracağım” Diye söz vermiştim, Tazelensin babacığımın anıları diye düşünmüştüm. İnan ki en büyük arzum bu hayaldi babacığım. Gün geldi bir araba aldım ancak, Senin ömrün yetmedi babacığım….. Bu olay aklıma geldikçe içim kabarır Ve de sel olur gözyaşlarım. Çok çırpınmıştım, ancak olmadı, Gücüm yetmedi zamana… Şu an geriye dönüp baktığımda, Birçok umudumu gerçekleştirdim, Ancak birçoğuna da, Zaman izin vermedi babacığım. Müsterih ol ki iki şeyimi kaybetmedim. Birincisi onurum ki, Asla izin vermedim kırılmasına. İkincisi umutlarımdır, Onu da hep korudum, karamsarlığa düşmeden. Bize hep; Sakın çocuklarınızı yakın akraba ile evlendirmeyin, İnsanların onurunu kırmayın, Güçsüze el uzatın yetimi koruyun, Misafiri Hızır bilin Ve çocuklarınızı okutun, mertebede geçsinler sizi, Derdin. İnan ki bu vasiyetlerine harfiyen uyuyor, Size yakışır evlat olmaya çalışıyoruz. Şunu da iyi biliyoruz ki; Bu günümüzü, Sizin güzel yetiştirmenize borçluyuz. Hasretle ve özlemle o mübarek ellerinizden öpüyoruz, Saygıdeğer babacığım… Hıdır Hoca |