DOKUZ IŞIKLI KÖYÜMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Vatanımız üzerine oynanan oyunlar hiç bitmemiştir. Bitmeyecektir de….
İşte böyle bir zamanda, Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ’in Dokuz Işık Kalkınma Projesini de tasvip edip esas alarak: müthiş heyecanla yüklü gençlik kalbimin vatan sevgisiyle titrediği ve (Ziraat Lisesini bitirme yılım olan 1973) yılında o yılların, o günlerin koşulları içerisinde olumsuz yönlerine ve olaylarına karşı (Gençlikte hızla çarpan kalbimde) oluşan nefret duygularını dile getiren bu şiirimden bir kısım satırları çıkartarak siteye ekliyorum. Bu şiirimin yazılışından 38 yıl sonra bu gün köyüm beni ağlatmaktadır. Çünkü 38 yıl sonra köyümün fakir insanları daha da fakirleşerek köylerini terk etmişler ve bu gün toprak dam’ları bile bulmak mümkün değildir. Bu gün köyüm viranedir. Köyümde in cin top oynamaktadır. Ne yazık 1983 yılından bu yana uygulanan kapitalist ekonomi sistemi köylerimizi ortadan kaldırıp tarımı da yok etmiştir. Fakirlikten köylerini terk edip şehirlere akın eden çiftçilerimiz şehirlerde de perim perişandırlar. Onlara acıyorum.Yüreğim parçalanıyor. Gözlerimden yaş yerine kan akıyor. Ben ağlamayım da kim ağlasın. 38 yıl önce yazdığım bu şiirimle bu günleri görerek gözlerimden yaşlar dökmüşüm. Bu gün Karma ekonomi içerisinde politikalar izlenmediği, Üretime önem verilmediği taktirde harcama toplumu haline dönüşmemizden dolayı daha çook gözyaşı dökeceğiz. Komünizm belasından kurtulan toplumumuzun başına şimdi de bölücülük ve bölgecilik belası sardırılmıştır. Biz Türkiye Cumhuriyetini Kurarken 1923 yılında hesaplaşmadık mı..? Bu Gün bu belalar niye..? Ben ağlamayayım da kimler ağlasın işte 38 yıl önce bu şiirimle ağlamışım hala ağlıyorum ben... Kusurumuz olduysa affola Saygılarımla Erdal YILMAZ İstikbali gibi karanlık Köyümün |