GÜLEMEM
Gülemem...
Her gün biraz daha yaklaştığımı, Her gün ömür takvimimden Bir yaprak daha koptuğunu, Her gün ahiretin kapısı olan Mezara yaklaştığımı, Her gün ihtiyarlığın başlangıcı olan Saçlarıma ak düştüğünü, Fark edip de,hissedip de Gülemem. Gülemem... Filistin de müslümanlar taşa karşı, Mermi ile susturulurken, Bosna’da, Kosova’da, Soykırımı yaşanırken, Çeçenya şanlı bir direnişin Öncülüğünü yaparken, Ben bunları görüp, Hissedip de, Gülemem... Gülemem... Anaların ırzına geçildiği Bir zamanda, Çocukların öksüz,yetim, Aynı zamanda, Zulüm ve işkence altında, Yaşamaya çalıştığı, Bir anda, Dedelerin,ninelerin, Biçare bakışları altında, Memleketlerinde parya, Hicret etmeye mecbur kalındığında. Eş yok,iş yok,aş yok, Ana yok,baba yok,yuva yok. Avrupa’nın ortasında. Bu manzara karşısında, Gülemem... Gülemem... Ülkemde,şehrimde,beldemde, Başörtülü bacılarımın, İnandıkları için, İnandıklarını yaşamak istediği için, Üniversitenin eşiğinde Resmi dairelerde, Çektiği sıkıntıların, Gördüğü hakaretlerin, Acının,ızdırabın, Sıkıntısı içinde Olduklarını hissederimde, Gülemem... Gülemem... İmam Hatiplerin kapandığı Kur’an kurslarının kapısına, Kilit vurulduğu vatanımda, Mazlumların ah-ı figanı, Arşın en son katında Duyulduğunda, Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını, Üç-beş patrona peşkeş çeken, Çıkarı için memleketi satanı Görürüm de, Gülemem... Gülemem... Nefsimin ölümü tadacağını bilip de, Mahkeme-i kübrada hesap vereceğimi, Zerre miktarı iyiliğin de Zerre miktarı kötülüğün de Sorulup İlahi nizamın Şaşmaz ölçüsünden geçeceğimi, Nefsimin,azalarımın, Aleyhimde şahitlik yapacağını. Ben ise hiçbir şey yapamayıp, Zalime dur diyemediğim için, Ağlarım,ağlarım Gülemem,gülemem,gülemem... |
sevgiler