===30 AĞUSTOS KUTLU OLSUN===Bu Gün 30 ağustus, bu büyük bayramımız hepimize kutlu olsun. Bu VATAN kolay düşman işgalinden kurtulmadı. Her zerresinde şehit kanı var. Şehitlerimize rahmet borçluyuz. Onlar canlarını vermeselerdi bu gün bizler olmazdık. Başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, bu vatana hizmet eden canını malını veren herkese şükran borçluyuz. Bu şiir rahmetlik ninemin bana anlattıklarının aynısı hatta noksanıdır. Son nefesine kadar ermeni mezalimini ve vatan sevmenin imanın parçası olduğunu anlatırdı. Rabbim rahmet eylesin. ===BU VATANA SAHİP ÇIKIN=== Rahmetlik ninem anlatmıştı bana; Çok duygulanmıştım, çocukluk halimle; Uzun süre ağlamıştım. Kurtuluş Savaşı yılları; Ermeni sarmış bütün vatanı; Yakmış köyleri, talan etmiş her yanı; Toplamışlar camiye, yakmışlar insanları; Allahın belaları, Allahın belaları! Ninem öksüz bir çocuk, henüz altı yaşında; İki de abisi var, biri ondördünde; Öteki, henüz onyedisinde; Yoksulluk diz boyu, yedikleri arpa ekmeği, Babaları şehit düşmüş, ölmüş anneleri, Onlara, kol kanat germiş, yaşlı nineleri. Kara bir gün, İSPİR’’in üzerinde, karabulutlar yükselmiş, Bir yangın yükselmiş, gökyüzünü kaplamış, İnsanlık yanmış, insanlar yanmış, Çoruh Irmağı bile, bu yangını söndürememiş. Ninem duygulanırdı, her anlattığında; Ninem ağlardı, ben ağlardım. Ninem şöyle anlatırdı bana: _Ahh yavrum, ALLAH’’ım düşmana fırsat vermesin! Ne acı yıllardı, o yıllar, Bir gün bir yangınla uyandık, Yanıyordu ilçemiz, cayır cayır, Bazen de, silah seslerine karışıyordu insan sesleri. Ermeniler işgal etmiş, ilçemizi diyorlardı; Yakıyorlar her şeyi, binaları, hayvanları, Bahçeleri, ekili tarlaları, Allahın belaları, Allahın belaları! Kapımız kırıldı o gün, Yüzlerce Ermeni bozuntusu, Ambardan ekinimizi boşalttılar, Aldılar her şeyimizi; Dışarı çıkarttılar bizi, Yaktılar evimizi. Dayanamadı ninem haykırdı; Ninemi attılar ateşe, yaktılar diri diri! Unutamıyorum evladım, o günü unutamıyorum. Aklıma geldikçe ağlıyorum, ağlıyorum. Büyük abim, dayanamadı çekti bıçağı, Öldürdü, ninemi yakanları, Sardılar etrafımızı çakal sürüleri, Bağladılar ayaklarımızı, ellerimizi, Biri suratıma bir tekme vurdu, Alkanlara boyandı yüzüm, Büyük abim, tükürdü düşmanın suratına: _Alçaklar ne istersiniz ufacık çocuktan, Bırakın onu gitsin, öldürün bizi! Size, OSMANLI böylemi davrandı; be rezil! Kahkaha sesleri yükseldi, Bozuk Türkçesiyle biri seslendi: _Ufak büyük fark etmez TÜRK tohumu, Öldüreceğiz hepinizi, kurutacağız soyunuzu. Ufak abim, yattığı yerden kükredi: _Sus soysuz köpek, Alma ağzına, TÜRK’’ÜN adını, TÜRK asildir, kurtaracak VATANINI, Acırım sana, kurtaramayacaksın canını! Hepside şaşırdılar, baktılar birbirlerine. _Söyle bakalım, esir sen misin, biz miyiz? _Hiç bir TÜRK esir alınamaz! _İşte aldık ya sizi, _Bedenlerimiz esir ama, RUHUMUZ asla esir alınamaz! _ Ruh mu? Oda nedir ki? _Sizde olmayan, bizde olan, VATAN SEVGİSİ Bağladılar ellerimizi, halatlarla atların arkasına, Sürüklediler yerlerde bizi Parçaladılar her yerimizi; Bir mucize oldu, koptu halat ortadan, Ellerim çözüldü, kurtuldum oradan. Saklandım, Çoruh’’un kenarına; Ağabeylerimi de getirdiler, karşı kenarına, Bağladılar ayrı ayrı ağaca, Yaptılar dayanılmaz işkencelerini! Şehit ettiler ağabeylerimi Çoruh’’a akıttılar kanlarını� Ufacık yüreğim parçalandı; Feryadım arşa dayandı. Bu gün üç şehidim vardı.. ALLAH’’ım ne korkunç zamandı. Çoruh, sen akarsın utanarak, Ben bakarım sana yanarak! Sen aktıkça, ben sana baktıkça, Yüreğim her zaman döner hazana. Ahh evladım, ahh, Siz, şimdi beğenmezken, tereyağlı ekmeği, Biz, bulamadık bir parça kuru ekmeği. Ermeniler her şeye düşmandılar, Yaktılar, bahçeleri tarlaları, Günlerce aç kaldığımı bilirim, Ömrüm boyunca, unutamam, Bir kış günüydü, Hava soğuk mu, soğuktu, Çoruh’’un ayazı titretiyordu bedenlerimizi; Ermeniler almıştı her şeyimizi; Çoğumuz, çocuk ve ihtiyardı. Günlerdir bir şey yiyememiştik, Aç mı, açtı karınlarımız. Ot aradık saatlerce, Bildiğin ottan evladım. Hani hayvanlara veriyoruz ya, işte o ottan, Ne acıdır ki, bulamadık! Çaresizdik, açlıktan ölmemeliydik, VATANIMIZ için yaşamalıydık. Düşman atlarının dışkılarını topladık, Dışkılardaki arpaları, suyla ayıkladık, İyice yıkayıp, pişirip yedik Biz bunları yaşadık, biz bunları yaşadık Bir Cuma günü, müftü cumayı kıldırmadı, Yediden yetmişe bütün halkı topladı, Herkesi orduya kattı. Herkes elinde ne varsa onunla savaştı, Tüfeklerine, yüreklerimizle karşı koyduk, Ben altı yaşındaydım, savaştaydım; Gözcülük yaptım, silah kullandım. ALLAH ALLAH sesleriyle düşmanı kovaladık, Şehit kanlarıyla VATANI suladık, Bu VATAN kolay kazanılmadı, Her zerresinde şehit kanı var. BU VATANIN KIYMETİNİ BİLİN; BU VATANI KORUYUN! BU VATANA SAHİP ÇIKIN Bu VATANI sevmesen oğlum, İki elim yakanda olacak bilesin _Merak etme ninem, Ömrüm yettikçe, kanımın son damlasına kadar, VATAN SEVGİM BİTMEYECEK Yılmaz Çelik TÜRKİYE SEVDASI(Gündüz Yayınevi Ankara) Adlı kitabımdan. |