DOĞUŞ -3
evladını askere yollamadın
bizimkilerini de savaşa en ön saflara piyon olarak sürdün sonrada bizim duygularımızı "vatan ve şehit" kavramıyla sömürüp durdun çok sustuk "söz gümüş ve süküt altın" deyip bizi uyuttun biz sustukça bunu farklı yorumladın ona buna yatalaklık iftirasıyla evimizi, bağımızı bahçemizi yakıp yıktın ve bizi sonu bilinmez maceralara yönelttin sürgünlere yolladın bu yetmezmiş gibi faili meçhullere yolladın yetimin kanı üzerinde rant elde ettin kendi maskeni gizleyerek bizi çete gösterip mağaralarda gaz bombalarıyla yaktın gâh nalına, gâh mıxına dedin "bu devir böyle gelmiş böyle gider" deyip gözdağları verdin tedip ve tenkil deyip soykırımlar yaptın eyvellah dedik yakıldık, mitralyözlere nişangâh diye kullanıldık boynumuz kıldan incedir, dedik otellerde yaktın, derelerde imha ettin çukurlarda gizli infazlar yaptın sustuk gene hoşgörümüze sığındık gene anlamadın yaptıklarınla sana kâr kalacağını sandın ama artık boza pişirmenin zamanı geçti şimdi sıra sende biraz da sen ağla ağla ki dünyanın kaç bucak olduğunu anlıyasın temcit pilavını pişirip önümüze sürmene gerek yok bize zoraki gömlek giydiremezsin biz kendimizi tanırız giydiğimiz gömleğin rengi evrenin yaradılışıyla bellidir sen sana bak, nerdesin, hangi diyardasın kimlerle kol kolasın Hasan DAL Doğuş |