Bütün Doğa Kabullenmiş Aşkı Sevgilim...
Bütün doğa kabullenmiş aşk’ı sevgilim:
Bana ağaç demiş, sana toprak... Birbirimize sımsıkı bağlanmışız, Sen benim tertemiz toprağımsın. Bir de güneşimiz ve yağmurlarımız var. Bizi yaşatan, Beni yeşerten, Seni taptaze tutan Yağmur ve güneşimiz… Bazen bizi savuran o rüzgâr… Bize bu sefer kasvet verdi, Bizi öldürmek için uğraşıyor Yağmur ve güneş dost değil mi sevgilim? Niye yardım etmiyor? Sanki rüzgârlara direndikçe kırılıyorum… Hata kimde? Direnmemeli miyim? Öylece benden bir iz bırakıp gitmeli miydim? Başka yüreklerde mi yeşermeliydim? Hani bitirdi ya bizi Ve galiba öldürdü ya o rüzgâr... Konuşsana, O güzel sesinle söylesene "Rüzgârlar seni benden ayıramaz!" diye… Konuşmuyorsun… Ben sana öyle sıkı sarılmışım ki Kırıldığım an öleceğim... Sen, beni sımsıkı sardın, Bana hayatı öğrettin, Bana verdiğin mutlulukla yaşamamı sağladın. Aşık oldum sana… Şimdi içinde benden başka birinin olduğunu, Ama beni kaybedemeyeceğini söylüyorsun… Bunun sonucunda benim iki yol var karşımda: Ya hayatımı kaybetme pahasına, Sırf sen mutlu ol diye İçinden kendimi atıp öleceğim; Ya da içinde kalıp direneceğim her şeye rağmen… Bazen “Direneceğim!” diyorum kendi kendime; Ama çok zorlu bir direnişten çıktım: Gücüm yok, umutsuzum ve yaralarım çok ağır… Öyle yaramı saracak birileri de yok ki yanımda… Tek başımayım anlayacağın… Hava da buz gibi, üşüyorum. Ama sende sarmazsın beni; Çünkü başka aşklar kök salmış yüreğine… Kendimi söküp atsam içinden, yine mutlu olmayacaksın… Ne yapayım ey sevgili? Ne yapsam sonda ölüyorum. Yardımına ihtiyacım var… Kurtar beni… Ufuk |