A Bi Son Görüş
***
.*. unuttum be arkadaş dünya’yı mı sormuş’tun son görüşmemiz de ne.? tadı yok tuzsuz mu tuzsuz be arkadaş boşa yorulup bu dünya o dünya deme burası bom b..k o’rası yok geç o’nu geeeç yalana karnımız tok tükenmez çıkarcının yalanı dolanı bin çıkar bir sok cin şeytandan peri huri’den yüz bin kat daha çok palavra...palavra...palavra kör kuyu’ya atılmış bir taş be yoldaş dediğim soz hak gerçek düşünüp üretirim kendimce yarımları tamamlayarak zorlamam sizi be arkadaş,asla,eğlenip gidin uyuyarak inan,iki büklüm kamburlaşan o sırtında yük taşıyarak bin bir yol sunulup zengin edileni düşünmene ne gerek yaşayıp gidiyorlar hamdolsun süt içip yağ_bal kaşıklayarak halım hatırım fena değil,sorar olursan; tam yarım az yamalak bazı direk ile duvarlara tutunarak bazı köşe bucak sürünüp giderim,diz üstü kalkarak an ve durum musait olunca..parlak mı...parlak sabahçılardan artan şekersiz demli çay ısmarlanan acı kahve’yi de unutmam,say ara sıra da sunulan üç_bes sigara’yı yakarak evet evet tas..tabak..kaşık tencere kapak arpalık bulunmaz doyarız inek Şabanı anımsayarak rahat mı rahat sabahlarız çok şükür gece bekçileri bırakınca rahat taşıyıp bulundurmadık,bulundurmayız yok ki zaten dediğin o kol ile kurulu saat dört kıvrım batteniye’ye sarılıp yatarız arkadaşı...mı,sual edersen,o;benden de rahat su basması buru tıkanması denilenden yana rahatız kısa devre kontak olmaz bodrum katta kaçak yatarız caz saz makamımız sabah ezanı çağrılır çağrılmaz dışardayız sen..siz çalısın sen..siz didinin sen..o acele etsin onlar korkup inansın yatıp kalkarak geçirsin gelecekte toprak olacak nasılsa zavallı o iskelet deniz bizim bazı o bizi bazı biz o’nu selamlayarak ara sıra iki de balık sunar avcı denilen meret bakakalırız denize akıp giderken mavi ırmak çok zaman terk etmeyiz dalgalara kapılarak Dağ bizim Deniz bizim Aslan bizim Cihan Cevahir ibarahim..Sinan inan bizim bazı bir isyan türküsü patlatır arkadaşım mırıldanarak bazı ağıt yakar memleketimden bir kaç yer sayarak martinik burası mirik mezrası kan içinde yatar ibrahim deyip kalkar..haykırarak cennetteyiz o an o’nunla sanki,o’nları anarak sabah olur peşine yer gok dag deniz aydınlık patıkalarını adımlayıp ineriz ara sıra şehire çağlardan habersiz her yan sivrisinek pislik içinde uyanır uyuşuk bedenim nihayet hastayım Şiire mırıldanıŞlarımdan deyimler dizerim dizelere hiçbiŞey olmamıŞ gibi sevinçliyim aldanmadık hayli bakanımız var meydan da sokakta alık alık selam diyenlere sıkılı yumrukla sol’umuzu kaldırdık tek sermayemiz O’nunla arkadaşlık *** Sair Metin Demirkaya |
Bir cigrisim kalesine sinop´un
15 mustafa suphi feneri
Balat kilisesinde ki kirmizi sarap kadehi
Heeeeey gidi Mahir yoldas hey
El salladim gelsin diye terzi kardesim
Sari camlardan kalem yapalim kalem
Ormani yakilmis köy cocuiklarina
Okuma yazma ögretilmeyen halkima
Kalem
Kalem
Yine kalem
Bir bos
Bir hos
Bir pust`dur bu alem
Saygilarimla hocam siirin_i okudukca duygulandigim ultralasti tebrikler