Mayhoş Kiraz
İstinye Sahil’ine vurduğunda dalga seni
Jivkov dönemi göçebesi kara bulutlar dağılırken kiraz mevsimi kulağa takacak kadar değil belki yeterdi bir teki aşkın mevsimi olduğu söylenirdi tatmadın çekirdekleri gömmek derdindeydin dinecekti ilk meyve zamanı dolu vurmuş kurt yemiş ne gam bulutlar geçerken üzerinden bilirdin dolduracak güneş şerbeti İstinye Sahil’inde bulduğunda kendini (hiç) politikte değildin seçmek seçilmek bilinmezdi sen ve ülken için sarı sayfalar doldurur okumak okumaktı derdin o zamanlar kirazlar sepette satılırdı kenar süsü yeşil yapraklar gün geldi sepet orda kiraz ortada ve sen kendini burda İstinye Sahil’inden izlediğinde denizi düşündün akrabaların arkadaşlarında burda lakin İstanbul yutmuştu sizi siyah beyaz eski gözü yaşlı anneni hatırladın tüm olup biten geçti bir bir kumsala tuz kattın İstinye Sahil’inde çay bahçesinde oturuyordun elimde bir kese kağıdı çıka geldim alı senin kulağında akı bende ufacık gülümseme kirazlar Burgaz’dan değildi güllerin yeşerttiği şehirden - İstinye Sahil’ine hiç gitmedim - Bende - Gidelim mi? - Saçmalama oysa ... |
güzeldi..yüreğinize sağlık