DOĞUŞ -1
doğup gözlerimizi yaşama açarken
seni yanımızda bulamadık emeklemeye çalışırken bizi hep yalnız bıraktın oyunlarımızda bile hayal edemediklerimizi bulamadık oysa senin her şeyin vardı soframızda otururken yanıbaşımızda kimsesizdik senin yediklerinin çeyreğinin çeyreğine sahip olamadık giyimde, kuşamda bile hep eksiklerimiz vardı gene de çocukluk dünyamızda mutluyduk oysa senin her şeyin vardı gene de doyumsuzdun ışığın, yolun, suyun, araban velhasıl her şeyin elinin altındaydı ama bizde ne bir ışık, ne bir yol ne de bir okul hakkımız vardı tek bir suçumuz vardı bu da İnsan olarak dünyaya gelmekti adımızı bile istediğimiz gibi kullanamadık cemlerimizi yaparken gözcüler vasıtasıyla yapardık senin asla böyle bir sorunun olmadı yokluğu yaşamadın, açlığı yaşamadın yalınayak karda kışta, çamurda yürümedin yarı çıplak yaşamadın özel doktorun, özel okulun ve özel bir yaşamın vardı bizim bir halk okulumuz bile olmadı özel doktoru bırak hemşire veya bir dispanserimiz bile olmadı sadece başımızda bir Jandarma Karakol’u vardı hep süngüler gölgesinde yaşadık her şeyimiz Jandarma Karakolu’ndan sorulurdu nefes alışımız bile karakol kontrolündeydi ama sen dipçiğin gölgesini bile tanımadın silah sesleriyle, korkuyla duvar diplerinde kurşunlara hedef olmamak için gizlenip yaşamadın bizim her gecemiz curcunaydı geceleri kapılarımız tekmelenir kırılırdı uykularımızda evlerimize ateşler düşerdi kâbuslarla yatıp kalkıyorduk her şeye rağmen gene dimdik yürümesini ve onurca yaşamasını öğrendik asla haksızlığa boyun eğmedik ne hırsızlığa, ne de namussuzluğa tenezzül ettik okuduk ama ağzımızda burnumuzda fitil fitil getirildi cellatlar başımıza musallat edildi memleketseverlikle "her şey vatan için" göz boyamalarıyla "dış ve iç mihraklar" nennileriyle... Hasan DAL Doğuş |
UMUT ve DOSTCA