GÖZYAŞLARI
Dün gece yağmur yağmış şehrime
Sokaklar ıslanmış Caddeler ıslanmış Kaldırım taşlarıda öyle Sokak lambası altında Kitap okuyan çocuk ıslanmış Sahil kenarında ki bankta Geceleyen ayyaş ıslanmış Büsbütün bir ömür ıslanmış Gözlerin ıslanmış mesela Anılar ıslanmış Mezar taşları ıslanmış Yılgın sokaklarda aksak yürüyüşlü çocuklar ıslanmış Tesadüf müdür bu hadise ? Sen ıslanmışsın Gözlerim ıslanmış Uykusuz geçen bir gece daha Geçen her gecenin arından Ruhumun derinliklerinde duran O şair yürekli çocuk ıslanmış Bir bilsen ne çileler çektiğimi Bir anlatabilsem Bir göre bilsen gözlerimi O beyazın nasıl can çekiştiğini görürüdün siyahın içinde Öldüğümü,yandığımı Pişmanlığımı,esaretimi Gözlerimden süzülen su damlalarını Nasıl bir çıkmazda can verdiğimi,görürdün Sokağın ortasında ıslanmışım Saçlarım,yüzüm,ellerim,ayaklarım ıslanmış Öylece,hareketsizce uzanmışım kaldırımın ucuna Bir yanı vücudumun asvaltta, bir yanı kaldırımda Kanım süzülüyor logar kapağına Yağmur damlalarıyla ıslanmış sokaklarda Suya uymuş akıyor kızıl şerbet Cesedim ıslanıyor bir çatışmanın ortasında Ölmüşüm Yumruğum sıkık Yüzüm belli bilirsiz Ruhum asi Kalbim, Sende kalmış... Mustafa Özkan |
Tesadüf müdür bu hadise ?
Sen ıslanmışsın
Gözlerim ıslanmış
Gözler ıslanmışsa ruh ıslanmışsa şehirin evin kaldırımların ıslanması nedir ki...güzel bir anlatım kutlarım,selamlar.