KÖYÜME DÖNÜYORUMSattım sapı, samanı, Aldım hanı, hamamı, İflas etti cemanı, Köyüme dönüyorum. Verin kazma, küreği, Budur işin gereği, Özledim ak çöreği, Köyüme dönüyorum. Varınca büyük kente, Oturdum kenar semte, Elimde bir bod çente, Köyüme dönüyorum. Suları temiz, berrak, Gecesi gündüzden ak, Baharında mor zambak, Köyüme dönüyorum. Has bahçenin gülleri, Hoş öter bülbülleri, Gönül okşar dilleri, Köyüme dönüyorum. Dediler altın şehir, Irmağı nurdan nehir, Aşı ekmeği zehir. Köyüme dönüyorum. Köyümün tozlu yolu, Bağ, bahçe sağı solu, Nerdesin Anadolu? Köyüme dönüyorum. “Tıngır elek, tıngır saç, Elim hamur, karnım aç”, İnsan bir pula muhtaç, Köyüme dönüyorum. Rabia BARIŞ |
hasret odur ki ateşi yanmadan yakan
özlem odurki toprağa basmadan kokusu duyulan
ah o duygular geçmişten geleceğe inmek isteyen
anlatım sihirli bir iksir gibi
okunulası kılıyor tekrardan
yüreğine kalemine sağlık selam ile kalemdaşım