CİNASİYE
CİNASİYE
NEŞE’yi def ettim, istedin diye HİCRAN’a davetim, olmadı gülüm MÜŞERREF’i bilmem, uğramaz köye Miadın gönlümde, dolmadı gülüm GÜLİZAR ahrazdı, dili görmedim YAĞMUR’da bereket seli görmedim Ben; senden başkaca, GÜL’ü görmedim Şu halini fikrim, almadı gülüm SADAKAT; SEVDA’ya kulak tıkarken EMEL’ler, ÜLKÜ’ye limon sıkarken SUZAN; cayır cayır İFFET yakarken Bu vicdan peşrevsiz, çalmadı gülüm Zemheri ayında, görünmez asla ÇİĞDEM sekiz ayı, geçirir yasla BAHAR’la uyanır İlah’i us-la Öfkeyle hüzüne dalmadı gülüm HALE’ye bakanlar yakın tanıyor MEHTAP’ın nurunda, AYLA yanıyor Bir dilşad erini, kördür sanıyor Gözümde fer-im mi, kalmadı gülüm HAVVA; Adem’indir evvel ahirden AHU ile MARAL ırak şehirden DAMLA aramadım, kirli nehirden Yüreğin FİRDEVS’ti salmadı gülüm SULTAN’ın obası, iline hayran Şakıyan lebine, diline hayran GÜLFİDAN dalında, GÜL’üne hayran Rastgele CEREN’i, bulmadı gülüm Çetin KILINÇARSLAN |