Gölümden Düştüm SarnıçlarınaI Kafir uşağı, gölümden düştüm sarnıçlarına Orası bir kokulu, bir kokuluydu ki Altında tortu, berisinde börtü böcek Üstünde kalın bir çamur tabakası Bir de nilüfer ile geniş yaprakları Kafir uşağı, gölümden düştüm sarnıçlarına Bu saatlerde karanlık sularda kefallerin Ardına takılıp eğleşir ve yüzeyde uyurdum Çamur ağızlı bataklıkta, benim ince çığlığım... II Kafir uşağı, gölümden düştüm sarnıçlarına Ay doğar, uzakta kent ışıkları parıldar Ben yalnız ayakta, ben ufuksuz, sarnıçlarında Anla ben su samuru, göllerin şebekesi elimde... III Kafir uşağı, gölümden düştüm sarnıçlarına Sen uzarsan dere boyu, yollar uzar Gurbet yaklaşır, koynuma sokulur eğleşirim Belki kendimi “ZooGarden”de bulurum Mahkum bir sabah vakti O an ehil gücüne artar güvencin Samurun belinde ceviz kırma fırsatı Kafir uşağı, oynatmaktan hınzır hazlar aldığın Uçarı zevklerini doyurduğunu bilirim Ürküp kaçarım, o sırnaşık nefesinden... IV Biçare; engellere takılmış Sarnıçlarına düşmüşüm Her gece karanlıkta Karanlık sulardan çıkartıp ta başımı Surlarına bakıyorum Kurlarınla çağırdığın Ay ışığında göktaşı yüzünü arıyorum O aşifte bakışların özlemimde Arıyorum sular ülkesinden bir havari Sen havari bilmiyorsun, ben avare başımla Sarnıçtan uzanıp, seni süzüyorum Müptelası olmuşum o delişmen ruhunun Sense bataklıktan samurunu Bakıyor bakıyor göremiyorsun... |
sevgili arkadaşım güzel bir şiir di çok beğendim. tebriklerimle sevgiler.