DURMA AĞLA DELİ GÖNÜL
Saçlar ağarmış, vur patlasın çal oynasın devri kapanmış,
Evdi, arabaydı, düğündü derken ecel kapıya dayanmış, ‘Bir de Kur’an öğrenseydim’ demeye vakit kalmamış, Ağla, ağla, durma ağla deli gönül sen… Ne kalpler kırmışsın, bini geçmiş, Hangi hayırlı işte adın geçmiş? İşlediğin günahlar boyunu aşmış, Ağla, ağla, durma ağla deli gönül sen… Dost , evlat, akraba, kimse kalmamış etrafında, Adın eksik olmaz olmuş hastane kapısında, Konuşacak bir insana hasret kalmışsın aslında, Ağla, ağla, durma ağla deli gönül sen… Belin bükülmüş, eller başlamış titremeye, Evlatların sıram geçti diye başlamış şükretmeye, Az kalmış artık bir huzurevine gidip bu çileyi terk etmeye, Ağla, ağla, durma ağla deli gönül sen… Kalsan yüzüne bakan yok, gitsen huzura çıkmaya yüzün yok, Hak etmişsin her şeyi, sitem etmeye, sızlanmaya hakkın yok, Cesedin kokmasın, ortada kalma, bundan fazlası sana çok, Ağla, ağla, durma ağla deli gönül sen… Mehmet COŞKUN 02.05.2011 |
:) Sevgiler Sayın Yazarım