Gönlümün Sabahçı Kahveleri
Git
hava cinayet gibi soğuk yıldız kaydıran dileklerim üşüyor suskunluğun duvarında titrek bir ışık gecenin sessizliğini giyinmiş sözcükler kilitliyor zamanı orta yerinden. Ergenliğe yeni girmiş acılardayım farzet düşlerin üzerini örtmüş ürkek bir çocuk toprağına bırakılan karanfili bahar bilerek konargöçer kırlangıç sevdaları içinde büyüten. sen bana bakma bir duvarın çivilenmiş fotoğrafında yaşıyorum say ilk bakışta farkedilmeken vazgeçmiş Avuçlarımda kına kokun kalsın açsam sen döküleceksin kapasam ömrüm. Azad ettim düşlerimi bir bir İzmir’in içi izansız çatılarından yukarı dilimin ucunda anlatamadıklarım yastığımda üvey uykular. Körfezde bir vapurun keskin düdüğünde son bulmalı rüyaların oltasına takılan ne varsa. Artık git düşlerimin seni düşlemeyeceği yere kadar git. Mecali kalmadı kelimelerin peşin sıra koşmaktan gözlerim ıslak ıslak acıyı anlatıyor dudaklarımda esmer bir şarkı. Öksüz çocuk bakışlarıyla dökülür en güzel dizeler. Ben şu sefil hayatı yazayım sen uzaklardan baka baka ağla. Gözlerimin sözlerini unutacağın yere kadar git. Hüznü salayım ellerimle rüzgarlara başımın üzerinde bir bulut ol hemen yanımda bir gölge. Gözlerim kırış kırış baksın geleceğe _ama şaraba da değil midir tadını veren üzümün yıllanmış bekleyişi_ Beklerim gönlümün sabahçı kahvelerinde ama şimdi ne olur git. 2010 s.u |
tebrik ediyorum güzel şiiri
selamlarla